perşembenin gelişi çarşambadan bellidir sözünü akıllara getiren gelişme. bununla birlikte şu soru da cevaplanma ihtiyacı duyuyor: bu adaylık cumhurbaşkanlığı mı yoksa devlet başkanlığı için mi? adam cumhurbaşkanı olacak, bundan neredeyse eminiz. asıl mesele şu: bir süre önce uzun uzadıya dillendirilen ve şu günlerde bahsi pek geçmeyen başkanlık sistemine geçilmesinde bu adaylık ne kadar etkili olacak? tahminim en geç altı ay içinde başkanlık konusu gündeme gelecek, akp arkasına aldığı rüzgarla bunu zorlayacak. gerekli zemin oluşturulunca da en fazla dört sene içinde başkanlık sistemine geçilecek. gayet uzun vadede bir plan gibi gözükse de uzun adam, tek adam olacak.
bütün bunların gerçekleşme ihtimali nedir? oranı 85% olarak görüyorum şahsen. zira en basitinden twitter'a baktığımızda -her ne kadar manipülatif hesaplar gırla gidiyor olsa da- iki allah dedi diye bu adamın peşinden gidenlerin çokluğuna hayret etmek elde değil. bir örnek:
gazeteciyim diye geçinen ömer lekesiz denen ve akp, bb yalayıcılığı dalında ödülleri toplayan bu dayı, kaale bile alınacak birisi değil ama ülkedeki akp bağlılarının genel halini yansıtması açısından güzel bir örnek. adam herif için ölmeyi bile göze almış, millete de bunu itelemeye çalışıyor. allah dedi, başörtüsü dedi, ayet okudu filan diye bu herife neredeyse tapınma noktasına gelenlerin çoğunluğunu düşündüğümüzde de planlarını gerçekleştirmesi için sırtını yine koyunlara -aa pardon- millete dayayacak olması ve yürüyüp gidecek olması işten bile değil. elindeki medya gücünü de göz önüne aldığımızda bu işin nerelere kadar varabileceğini tahmin etmek de güç değil.