her sene gösteriye konulan bir orta oyununun bu seneki bayat versiyonu. bölgede haritalar yeniden çiziliyor. bu da daha çok arabın ve müslümanın on yıllar sürecek kanlı ırk ve mezhebi ihtilaflardan kaynaklanan harplerde ölmesi demek. ipin bir ucunda avrasya dünyasını ardına almış iran-şii paktı öte yandan da amerikan çıkarlarına uygun hareket ederek bir sünni imparatorluğuyla şanlı tarih ideasını tekrar dirilteceğini zanneden neo osmanlıcı,ılımlı islamcı hareket. bir de ona sünni dünyada rakip olan ve neo selefi vehhabi çizgide çok farklı bür ütopyaya sahip, gerici arap monarşileri. el kaide'yi,nusra'yı, ışid'i finansal olarak destekleyen, mısır'da darbe yaptıran bunlar. hepsi de hristiyan ve yahudi dostlarıyla iş birliği yaparak, karşıt müslüman devletin ideolojisi berhava etmeye çalışıyor. halbuki hepsine de sıra gelecek. bu tür katliamlar hem gerici arap emirlikleri, onların petro dolar sermayesiyle semiren uluslararası şirketleri hem de türkiye gibi iş birlikçileri için gayet iyidir. her bombardımanda varil başı petrol fiyatları yükselir. hamas terör estirir. israil bir yandan bu teröre vahşetle karşılık verirken bir yandan da hamasla el altından görüşmek için bu taşeronları aracı olarak kullanır. sonuçta vals with bashir belgeselinin son sahnesinde sabra ve şatilla katliamının yıkıntıları arasından geçerken feryat eden filistinli kadının eyne-l arab (araplar nerede ?) çığlığından başka bir şey kalmaz. araplar ve müslümanlar nerede mi ? iyi bakın çok yakındalar. semtinizde yükselen dev sermayeli iş merkezi ve avmlerin temelindeler.