Galatasaray'ın FC Sion kalesine gol olup yağdığı maçtır. Hemi de sağnak halde.
Tuhaf şeyler hissetmekteyim.
ilk maçta şakır şakır top oynayan bir sion vardı. Attıkları pasların isabeti, oyun kurmaları ve ışık hızına yaklaşan forvetleri ile sahayı galatasaray'a dar eden sion dün akşam sahada yoktu. Sion'a mahalle takımı yakıştırmasını yapanlar sanırım ilk maçı seyretmemişlerdi.
Ve ikinci maç için ciddi endişelerimiz vardı, turu geçeceğimizden emin olmakla birlikte, eğer sion aynı futbolu istanbul'da da oynarsa büyük bir talihsizlik olacak diye düşünmekten de kendimizi alamamıştık. Çünkü Galatasaray ilk maça tıpkı Porto karşısındaki Beşiktaş gibi sahaya piknik yapmak ve temiz hava almak amacıyla oraya gelen mahalle halkı gibi çıkmıştı.
Ancak dün akşam gördük ki, sahada bambaşka bir takım vardı. Gol olup yağdılar sion kalesine.
Evet muhteşem bir farkla rakibimizi yenerek turu geçtik ve gruplara kaldık. Lakin bu maçı zafer havasında değil, yine derin endişe ile değerlendirmek gerektiğine inanıyorum.
Bana göre bir futbol takımının en önemli başarı kriterlerinden birisi istikrarlı olmasıdır.
Eğer devamlı ve kalıcı başarılar elde etmek istiyorsak, herşeyden önce profesyonel anlayışı beyinlerimizde özümseyip kalplerimizde sindirmeliyiz.
Elbette ki, futbolcuların inişleri çıkışları olacaktır, ancak, ilk maçta sahada görünmeyen ve üç gol birden yiyen bir takımın nasıl olup da ikinci maçta beş gol birden attığını oturup ciddi ciddi düşünmekte fayda var.
Eğer isterlerse pekala atabiliyorlar, pekala futbol oynayabiliyorlar, bu nedenle de artık çıta yükselmelidir. istikrar sağlanmalıdır.
Fenerbahçe takımı oynadığı her iki maçta da standartlarının altına düşmedi. Gol atılır, yenilir, bu da futbolun cilvesidir, heyecanıdır, ama Fenerbahçe bir maçta çok süper ikinci maçta rezalet değildi. Inter maçında sergilediği performansı aynen Moskova maçında da sergileyerek profesyonelliği nasıl özümsemeye başladığını gösterdi.
Galatasaray'dan da aynı istikrarı ve profesyonelliği göstermesini bekliyoruz. Artık "yenildik ama ezilmedik" saçmalığını duymak istemiyoruz. Çünkü eğer istersek gerçekten de yapabiliyoruz.
Dileriz ki, Beşiktaş'ımız da biran evvel kendini toparlar ve layık olduğu seviyeye yükselir.