yıl 2004,
11 yaşındayım.
Eskişehir devlet hastanesinde,özel odada yatan dedemi görmeye gitmişim.
her şeyden çok sevdiğim,gül dedem,gülümsemesi eksik olmayan dedem,bir zamanların ağası,bir zamanların zevk i sefa düşkünü adamı,hayatında bir kere doktora gitmemiş adam,gözünün feri kaçmış,bilmem kaç kilo vermiş, sondasıyla yatıyor.
endoskopi yapılmış.
mide kanseri.
tüm ailemizi alıp götüren kanserlerden biri.
hayatı boyunca içtiği alkole,sigaraya bağlıyorlar.
5 ay içinde aramızdan göçüp gidiyor.
ve o yaşta aklımda kalan görüntü,dedemin hasta yatağındaki bana bakışı.
çok farklı bir bakış.
belki 45 kilo olan koca adamın,o bakışı.
yıl 2014.
21 yaşındayım.
ankarada bir hastanedeyim.
yalnız başımayım.
kımsem yok yanımda.
kaç gündür ölüyorum sanki içimden bir şeyler kopuyor,çekiliyor.
endoskopi yapılıyor,midemden bir parça alınıp biyopsiye yollanıyor.
doktora bir sey soramıyorum.
ağlamak istiyorum.
feci yalnızım.
ama doğarken de yalnızdım diyorum,şimdi de yalnız olmam çok doğal değil mi.
gözlerimi tavana dikiyorum.