çarşı tarafından kalemi kırılan beşiktaş futbol takımının kaptanı.
dün akşam takımı alkışlamak için tribüne çağırıyoruz. bu kaptanımız futbolcuları ittiriyor, geriye doğru çekiyor, gitmeyin etmeyin diyor. yaa kardeşim biz futbolcuları tribüne çağırdıysak onlar gelecek. maçta iyi mücadele ettiler, alkışlayacağız. kötü günde de olsa biz değil miyiz sizin yanınızda olan? umrumuzda mı yenilgiler, alınan sonuçlar? kaderimize razı geliriz, kısmetsizlik deriz. olmayınca olmuyor, ölüm yok ya ucunda? ama nedir senin bu deli lakabını aldığını sonuna kadar hakeden hareketlerin?
sonra böyle elini kolunu karman çorman sallayarak, yıldız tilbe dansı gibi bir şeyler yapıyorsun. çok yanlış yaptın kaptan, bunu göreceksin.
"ibrahim gelecek özür dileyecek" diye slogan attıysak, o olay artık bitmiştir. allah affeder çarşı affetmez dedik ya, işte bu slogan artık senin için de geçerli.
bizim izzet kaptan vardı. sahilden el sallayanlara "maşallah, maşallah" derdi. kesin daha iyi kaptanlık yapar, takımı yönetir.
ismi lazım değil beşiktaş'ta oynayan bir futbolcu arkadaşımın söylediklerini aktarıyorum; "ya salca bizim kaptan antrenmana gelir. selamun aleyküm der. antrenmanını yapar, eyvallah der ve gider". hani böyle diyorlar ya oyuncuları gazlıyor, kesin kazanmamız gerekir filan diyor, onlar hikaye. onları da yapmasa ayıp zaten. ama bir kaptan daha farklı olmalı.
bu adam kaptanlığa yakışmıyor arkadaş. bırak kaptanlığı, beşiktaş'a yakışmıyor. tello gibi bir adamımız var. hani derler ya "10 yıllık beşiktaşlı gibi" diye, aynen öyle. adam varını yoğunu ortaya koyuyor. tello gelince ibrahim üzülmez'in kalitesi iyice ortaya çıktı.
yaa yıllardır şu sol tarafa iki tane düzgün adam koyamadık. sağda serdarlar mis gibi, ama sol yine ibrahim üzülmezle hep geriye gidiyor. ibrahim üzülmez sanki beşiktaş'a vurulmuş darbe, takımı 10 yıl geriye atıyor.
artık biri şu adamı görsün. beşiktaş tribünleri haksız çıkmaz. veysel, youla, çağdaş gibi futbolcuları hep biz yolladık. sıra kaptanda.
