elbette elma-armut gibi çok rahat ayrım yapılabilecek ve genellenebilecek bir konu olmamakla birlikte, osmanlı'nın son yılları, kurtuluş savaşı ve cumhuriyet'in ilk yıllarında yanında/çevresinde olan birikimli/yetenekli bazı kişileri siyasi ve kişisel mücadeleler/kaygılar babında tasfiye veya pasifize etmesi ile ilgili bazı vakalar düşünülebilir (bunlardan bazıları kendisinin vefatı sonrası bir tür rehabilitasyon süreci ile bazı konumlara gelmiş (örneğin (bkz: kazım karabekir)) ve dünya yıkılmamıştır).
bu durum son yıllarda kendisinin bir tür yalnızlık hali içine girmesine yol açmıştır; son yılları ile ilgili bazı anekdotlarının satır aralarından bu hissedilebilir. tabii bunu çok fazla genellememek ve o yılların konjonktürü içinde, kişiler ve olaylar bazında ele almak gerekir.