bir dini yok etmenin ilk adımı onu deforme etmektir. türkçe ezan uygulalamaları da zamanında aynı amaçla yapılmıştır. aynı uygulamanın devamı camileri kapatmak, kuran kurslarını hayvan barınağı olarak kullandırtmak gibi, milleti dinden soğutamıyosan onları dinden kopartmalısın, mantığından hareketle yapılan uygulamalar olmuştur.
her zamanki gibi, bu da geçer ya hu sabır! diyen millet en umulmadık anlarda ayağa kalkabilmiş kendisine uygulanan bu haksız, hukuksuz ve hiç bir vicdana sığmayacak uygulamaların sahiplerini en doğru yoldan, demokrasiyle cevaplamıştır.
bu kadar haksızlığa ve zulme maruz kalan bu eşsiz milletin devlete karşı herhangi bir harekete girişmemiş olması da ne kadar aklı selim bir millet olduğunu göstermiştir.
cedlerinin ülkenin birlik ve beraberliği için gösterdiği sabrın bugün gerekli olmadığını düşünen bizler bu tür uygulamaların yapılmasına izin vermeyeceğimiz gibi yapana karşı da sesimizi en yüksek şekilde yükselteceğiz. cedlerimizle tek ortak yönümüz demokrasinin gereklerini yerine getirmek olacaktır. devlete karşı herhangi bir hareketlenme söz konusu olmayacaktır. onların yıllarca şartların olgunlaşmasını bekleyip öyle gösterdiği tepkiyi biz şartların en baştan uygun olduğunu görerek hiç beklemeden vereceğiz.
durum böyleyken değerlerimizi deforme etmek isteyenlere bu isteklerini düşünceden öteye götürmemeleri ve sonuçsuz kalacak bir eyleme boşuna girişmemelerini öneririz. *