gs'li andavalların yine saçmalamalarına neden olan, oynanmayan maç...
bir. trabzon'un fb'ye olan düşmanlığı (fb'nin trabzon'u pek siklememesi), çok öncelere dayanır, 1996'ya bile değil. bu hamsilerin elinden şampiyonlukları alan hep fenerbahçe olmuştur, en ağırı 1996 olmak üzere. evet fb-gs ezeli rakiptir, ama en ağır şartlarda bile iki takım hiçbir spor dalında rakip sahada maça çıkmamazlık etmemiştir. dolayısıyla senin kadıköy'e gelmenle fener'in avni aker'e gitmesi bir değil. kupa kaldırma muhabbeti ise apayrı bir saçmalık, al sana bak 3 sene öncesinden rakip sahada kupa kaldırma:
bir de şu 2. maç muhabbeti... ulan arkadaş faul var ya da yok (ancak ağır çekimde, çeşitli açılardan bakıldığınıda anlaşılabilecek bir pozisyon), daha yarım dakika var oynanacak, kimse bilemez ne olacağını... 1 sayı öndesin eninde sonunda... daha 2-3 pozisyon var en az. bir ağlama bir ağlama bunlarda... hadi tamam, hakem yüzünden kaybettin diyelim, ki öyle değil ama neyse, o zaman o maçtan sonra yapsana bunları? o maçtan sonra konuş şikeci hakem diye, taraflı federasyon diye... "2 avans 4'te biter"... al sana 4. 4. maçta verilmeyen teknik faul ve üstüne alınan teknik faülle fener maçtan koparılırken sesiniz çıkmadı ama.
bir de bu hakemlerle geçen sene şampiyon olurken iyi, bu sene finale çıkarken iyi... avansları verirken! iyi... şimdi kötü öyle mi? hadi oradan!
ha bir de, daha 4-5 yıl önce cemal nalga rezaletinde, her ne hikmetse bu taraflı dediğiniz federasyon, sizi direk düşürmesi gerekirken, tam da sizin ligde kalmanıza yetecek galibiyete ulaşabileceğiniz maç sayısı dışında hükmen yenilgi vermişti, bir hatırla... hmmm, 30 maç mı var, tamam, kümede kalmak için 6 galibiyet yeter mi, 8 mi diyelim, o zaman 12 maç mı yeter, tamam 30-12 = 18 maç. 18 maç iyidir, 18 maç hükmen olsun (sayıları attım, gerçek rakamlar farklıdır muhtemelen)...
