iyi insan mıdır yoksa değil midir onu bilemem fakat marksist-leninist olduğunu söylüyorsa yanlış içinde bir insandır ona eminim.
Yukarıda bir arkadaş mahir çayan'dan alıntı yaparak hem kemalist hem sosyalist olunabileceğini söyledi. Bizde çayanizmin aslında tam tersini söylediğini, kemalizmin mahir çayan'ın yukarıdaki alıntıda söylediği gibi "küçük burjuvazi" ideolojisi olduğunu anlatmayı deneyelim.
Mahir çayan kemalizmi "küçük burjuva ideolojisi" olarak görür ki kemalizm zamanın şartları gereği gerçekten bu tanıma uyan milliyetçi, dönemin en sol, radikal bir tavır alış şeklidir. mahir çayan milli demokratik devrim tezini savunurken yukarıdaki alıntıda yazılan bölümü yazmıştır. devamında ise kemalizm ile müttefik olunabileceğini söylemiştir. marksizm bize dönemin şartları içerisinde diyalektik düşünmeyi öğretir. leninizm ise kesintisiz devrim teorisi ile sosyalizme giden yolu. milli demokratik devrim tezi'de işte bu öğretilerin türkiye'ye uyarlanmış 68' döneminin en uygulanabilir teorisidir. zira milli demokratik devrim tezinin temsilcileri deniz ve mahir geleneğinin 70'lerde bu kadar etkin olmasının sebebi doğru ideolojik argümanlarla yola çıkmalarıdır.
Peki mahir çayan yeri gelindiğinde kemalizm gibi "küçük burjuva ideoloji" olan bir ideoloji(!) ile neden ittifak olunacağını söylemiştir? mahir'e göre o dönemin türkiye'si için sosyalist devrim yolu'na giden yol burjuva devrimlerini tamamlamaktı. çünkü sosyalist bir devrim için önce burjuva devrimlerinin tamamlanması ve ülkenin emperyalist işgali altından kaldırılması gerekiyordu. devrime kadar sosyalistlerin birinci görevi sınıf savaşımını göz ardı etmeden bu amaçlar doğrultusunda olmalıydı.
"kapitalist bir ülkede baş çelişki proleterya ile burjuvazi arasındadır. ama bir dış müdahale bu baş çelişmeyi geçici olarak ikinci plana iter ve o anda baş çelişmede bu dış müdehaleye, istilaya göre biçimlenir. ve bu yeni çelişmeye göre proleteryanın partisi taktiklerini ve devrimci şiarını ayarlar"
dönemin thko ve thkp-c gelenekleri türkiye'de bir emperyalist istilanın olduğunu, bu istilayı def etmeden türkiye'de sosyalist bir mücadeleden bahsedilemiyeceğini söylüyordu. kemalizmi özü gereği anti-emperyalist gördüğü için ise sosyalizm yolunda değil, sadece bu emperyalist istilaya karşı bir müttefik olarak görüyordu. buraya kadar anlaşılamayacak bir şey yok sanırım. sınıf savaşımın birincil durumda olmadığı bir tükiye'de işçi mücadelesinin büyüyemeceği açıktır. mahir emperyalist bir işgal altındaki bir ülkede doğrudan işçi mücadelesi yürütenleri "diyalektiği anlamamış insanlar" olarak niteler. objektif ve subjektif şartlar bunun böyle olmayacağını söylemektedir der. o yüzden mahir'e göre işçi sınıfı öncü bir durumda olmadığı/olamadığı için kemalizm ile anti-emperyalizm şiarında birleştikleri için müttefik olabilir, bunda bir sakınca yoktur. emperyalist işgal ortadan kaldırıldığında ve onun işbirlikçisi adalet partisi alaşağı edildiği taktirde işçi mücadelesinden ve proleteryanın öncülüğünden bahsedebiliriz. çünkü şartlar proleteryanın büyümesine ve doğal olarak öncü bir konuma evrilmesine yok açacak seviyededir. devrimcileri görevi ise bu şartları yaratmak yani milli demokratik devrimi gerçekleştirmektedir. mdd gerçekleştikten sonra kemalizm ile yapılan ittifak sona erer ve sosyalist devrim yolunda proleteryanın öncülüğü esas alınır.
günümüzde bu teori farklı şekillerde olsa da geçerliliğini korumaktadır. sendikal mücadele geriletilmiş, işçi sınıfının sendikal kazanımları elinden alınmış ve sol-sosyalist mücadelenin yıpratılmış olduğu günümüz türkiye'sinden yeniden bir işçi mücadelesinden ve proleteryanın öncülüğünden bahsetmek mümkün değildir. günümüz türkiye'sinden birincil çelişki akp diktatörlüğüdür. akp'nin halk üzerinde kurduğu ideolojik politik tahakkümü ve gerici-sermayeci baskıyı alaşağı etmek gerekir. bunun için sosyalistler ve işçiler kemalistlerle müttefik(ancak bu mutebakat tarzı bir müttefiklikten ziyade kendiliğinden bir müttefiklik) olabilirler. zira gezi'de bunun en büyük örneğini gördük. sosyalistler akp'ye karşı kemalistlerle akp diktatörlüğüne karşı aynı safta ortak mücadele etti ve müttefik oldu ancak kemalist olmadılar. akp diktatörlüğü kırıldıktan sonra türkiye'de işçi mücadelesinin önü açılacaktır ve sosyalistlerin kemalizmle olan müttefikliği sona erip sınıf mücadelesini yürütecektir.
yani aslında bir insan hem kemalist hem sosyalist olamaz. ama günümüz, akp koşullarında kemalizm gayet solcudur. bu da tabi ki belli şartlara bağlıdır. kemalizmin bugün temsili olan üç ana akım vardır. bunlar sosyal demokratlar, sermayedar kemalistler ve milliyetçi kemalistler olmak üzere üç gruptur. sosyal demokrat kısmı kemalizmin sol kısmıdır ve müttefik olunabilir. ancak kemalistler sosyalist değildir sakın böyle bir yanılgıya düşmeyin. günümüzde kendisini kemalist ve sosyalist olarak addeden insanlar var üzülüyorum onlara. birde kendilerini aklamak için mahir çayan'dan alıntı yapıyor. te allaaam.