'cinsiyat ayırt etmeksizin, bir insanı tam manasiyle ne kadar tanımak mümkündür' suali karşısında kendi iddiası üzerinde düş'ünmesi gereken insandır. insanın ruhi derinlikleri karşısında başta kendi öz benliği olmaksızın kendi kendini yada kendi başkasını tanımasının ne kadar imkanlar dahilinde olduğu hep muamma kalmaya mahkum gibidir neredeyse. lakin çok ince bir sınır yada uç noktada bir yer vardır ki, bu hududu zorlamadan önce akli sınırların hususi kontrol hakimiyet unsuru ön plana çıkar ki bunun temelinde de her şeyde olduğu gibi ilk şart zatın kendini tanıma iddiasını gerçeklerştirmiş ve yaşıyor olması gerektir. **