ırak şam islam devleti

entry2579 galeri ses1
    152.
  1. Başlıktaki yorumları okuyunca ülkemin insanının örgüt hakkında tutarlı kaynaklardan bilgi edinmediğini düşünmeme vesile olmuş örgüt. Neden "devlet" ismiyle örgüt kurduklarına gelince şu haritaya bakınca sorunun cevabını kolaylıkla bulabiliriz http://tr.wikipedia.org/w...l_control_of_the_ISIS.svg

    Türkiye'de pkk'ye, kck'ye ve pyd'ye tü kaka diyenler ışid'e bu örgütlerin neden karşı çıkmadığını söylüyorlar. pyd zaten ışid ile çatışma halinde. pkk ise türkiye toprakları içerisinde olan ve bölgeye birlik taşıma kapasitesinde olmayan bir örgüt. pyd suriye iç savaşı çıktığından bu yana genel olarak savaşta taraf olan değil daha çok korumacı bir tavır takınıyor. neyi koruyor peki, rojawa bölgesini tabi ki. oradaki kürt nüfusunu savaşın dışında tutmayı kendisine bir amaç edinmiş durumda. yaptığı işte başarılı olsa da kimi yerlede ışid'in askeri gücüne karşı yapabileceği fazla bir şey yok ne yazık ki. ancak bölgede kürt halkı'nın ışid'e karşı mücadele vermediği yönünde bir düşüncede olmak cahil olmaktan farksızdır. peşmerge ve pyd kendi bölgesini elinden geldiği müddetçe korumaya ve ışid'e daha fazla manevra alanı yaratmamaya çalışıyor.

    gelelim reyhanlı olayına. daha reyhanlı'da bomba seslerinin ilk duyulduğu saatlerde türkiye'de ne oldu? yayın yasağı. hükümet görevlileri patlama ile ilgili ne dediler? esad'ın işi. daha sonrası utku kalı adlı bir askerin ve redhack'in çabalarıyla olayın öyle olmadığını patlamanın önceden haberi olunduğunu ve tüm mesuliyetinin ışid'e ait olduğunu öğrendik. zira ışid'te patlamayı üstlendi zaten. peki erdoğan hala neden reyhanlı patlamasını esad planlamış gibi davranıyor? gelin bu soruya diğer sorulara cevap vererek uzun uzadıya eğilelim ve mantıklı bir cevap arayalım.

    arap baharı patlak verdiğinde bölgedeki gelişmelerden kendisine pay çıkarmaya çalışan emperyalist blok '90 sonrasından bu yana orta doğu'da geliştirdiği taktiği tekrardan sahaya sürmek istediler. kimi bölgelerde ılımlı islam modeline uygun aktörlere yoğun lojistik, siyasi ve maddi destek sağladılar (bkz: müslüman kardeşler) kimi yerlerde mezhepsel kavgaları körükleyerek köktendinci örgütlerle ülke içindeki "bir arada yaşama" potansiyelini yerle bir ettiler (bkz: el kaide) sonuç olarak bu konu hakkında sayfalarca yazılacak konuşulacak çok şey var ama emperyalist blok orta doğu üzerinde hegemonya kurma çabasında nispeten başarılı oldu diyebiliriz. peki ya suriye konusunda bu başarıyı gösterebildiler mi? emperyalistler ve bölgedeki işbirlikçileri önceleri ışid'i besledi ve kendi çıkarları doğrultusunda suriye iç savaşını esad'ı indirmek adı altında medya aracılığıyla bahane etti. ancak ışid'e verilen ağır maddi ve medya desteği ışid'i önlenemez bir şekilde bölgesel bir güç olmaya itti. kendi kendisine yetecek bir örgüt olma ve bölgesel güçlere kafa tutacak seviyeye erişen ışid önce el kaide'den ayrıldığını duyudu ve bağımsız bir örgüt olduğunu duyurdu. devamında ise "ben istediğimi yaparım, emperyalist müdahale ihtimali ortadan kalktığına göre bölgede istediğim gibi cirit atarım" mantığıyla kontrolsüz bir başıboşluğa girişti. emperyalizmin bombasu böylece elinde patlamış, nur topu gibi bir kriz ortaya çıkmıştı. yeni kriz esad'tan bile daha tehlikeli hal almaya başlayınca emperyalist blok ve işbirlikçileri (bkz: rte) esad'ı unutup ışid'e yoğunlaştılar. çünkü bütün bölgesel planlarını yok eden bir duruma geldi ışid. en son kerkük'e girmesiyle petrol rezervlerinin dünya pazarına "rahat" bir şekilde açılması ihtimalini zor sokmuş oldu. özellikle petrol hattında birçok kaçakçının petrol havuzları oluşturması bu duruma tamda mum dikecek dereceden bir olay. velhasıl emperyalizmin tekerine çomak sokan bu kana susamış ışid kendi başına hareket eden bir tehlikeye dönüştü. tabi ki bölgesel güçleri göz önünde bulundurarak.

    tayyip ise tükürdüğünü yalamak istemediği için reyhanlı'nın katili ışid'tir diyemiyor bu yüzden. çünkü bir zamanlar abd ile besleyip büyüttüğü örgüt şimdi tam karşı safta yer alsa bile reyhanlı'da kendi payınında olduğunun bilincinde ve bu yüzden alttan alttan esad'ı vurmaya devam ediyor. ancak yüzbinlerce insanın ölümüne sebep olan bu savaşı tır'larla, mülteci görünümündeki cihad'çılarla yaratan akb stratejik derinliğinin bir stratejik sefalet olduğunu kabullenmekte zorlanıyor. en son kaçırılan bürokratlar ve kamyoncular hakkında ellerinde tutarlı bir bilgi ve plan olmaması da bu durumu kanıtlar nitelikte.
    uzun lafın kısası suriye ve ırak'ın böyle olacağı daha afganistan'da sovyet'lere karşı yaratılan el kaide'nin 11 eylül'ünden hatta çok daha öncesinden belliydi. bölgesel dengeler emperyalistlerin lehine dönmediği müddetçe emperyalistler ve bölgesel işbirlikçileri belki de bölgede insan kalmayana kadar savaşı körüklemeye devam edecekler. suriye artık bölünmüş bir toplumdur ve toparlanması ve tekrardan eski sükunetine(!) kavuşması yıllar alacaktır.
    4 ...