köy ilkokulundan ayrılıp şehir ilkokuluna kayıt yaptırdığım sene yani 4. sınıfta; aynı sırayı paylaştığım kısa küt saçlı, mavi gözlü, beyaz yüzlü bir kızdı.
aşkımı göstermek için ki sanırım platonikti, saçını çeker, kalemini alır saklar, yürürken çelme takar, elleyip kovalamasını bekler ama her defasında avucumu yalardım. çünkü o zamanlar hem kekeme, hem köylü hem de fakirdim.
yıllar sonra işimi elime alıp onunla karşılaştığımda "hani bir zamanlar, fakir ama gururlu bi salak çocuk vardı ya?" gibi bir cümle kurmadım ama o zamanlar ona duyduğum aşkı itiraf ettim.
bir şey değişmedi, "hee iyiymiş, keşke söyleseydin" dedikten sonra tekrar görüşmek üzere vedalaştık. görüşemedik.