aşk acısı varsa bu işin içinde mutlaka bir hor görme, görülme olayı vardır. yani işin aslı, o güzeldi ben çirkindim değil. -onun o sikindirik egosu daha şişik. benimki daha az şişik- evet bu olmalı. o yüzden aşk acısı var. yani, aşk acısı yok. tam olarak şöyle. arz talep yasası var. seveni sikerler, sikeni severler var. talep gören bir ürünü -yani kızı- ya da erkeği, -genelde kızı- aman neyse, talep gören bir erkek alır ancak. bildiğimiz arz talep ilişkisi değil. şöyle söyleyeyim eğer ki talep görmemişsen aşağılanırsın. hakaret değil. hakaret etmeden içinden aşağılamış seni. sakince. eğer ki senin de egonu önceden birileri şişirmiş olsaydı bunlar olmazdı. arz talep dengesini sağlardın. yani adamım, daha dün sınıfta arkadaşlarıyla etek açmaca oynayan kız, okula poşetle top götüren çocuk bugün seni gariban görmüş. o seni gariban gördükçe sen onu put yapmışsın.
o yüzden iki kişi aynı anda aşk acısı çekmez. bir taraf çeker. sevişirken de öyledir. bir taraf domalır. yani sen şimdi domalma demiyorum. hepimiz domaldık. sadece neyin ne olduğunu bil diyorum. sen gariban mısın. sen gariban değilsin. o sana gariban diyor. sen de evet öyleyim diyorsun. yani domalıyorsun. o senden daha akıllı daha güzel, daha zeki, daha bilgili olduğu için değil daha fazla talep gördüğü için seni hor görüyor. tavsiyeye gelince şimdi o sevdiceğini bir gülümserken düşün, sana bakışlarını. eline dokunduğunu hayal et. o güzel gözlerini. ve el ele tutuşun kırlarda koşun, yuvarlanın falan. şimdi yeniden hayal et, sevdiceğin kakasını yapıyor. hatta yapamıyor. zorlanıyor. yüzü kızarmış. canım benim ne de tatlı.