-anahtarla kapıyı açarken, elinin kapı kirişiyle anahtar arasına sıkışması.
-kola vs. şişe kapakları, ters yapılmıştır. kapağın değil de şişeyi çevirmenin daha kolay gelmesi.
-makasla kağıt keserken, kağıdın kıvrılması. makası daha sıkıştırayım derken, bu sefer makasın kırılması. yada tüm parmaklarını sokmaya çalıştığın, makasın küçük yuvarlaklı kısmına elinin sıkışması. çok saçma bir mekanizma.
-kağıt üzerinde bir şeyi onaylamak için, tik işareti koyulur. bunu sol tarafa yapmak. böylelikle o maddeyi onaylayan kişi belli oluyor. zaten azınlığız.
-her zaman, her yerde sakat muamelesi görülmesi.
-okullarda masalı sandalye bulmak imkansızdır. kırılıp kenara atılmıştır çoğunlukla.
-tabldot yemek tabaklarını ters çevirip öyle yemek zorunda kalmak. böyle de, yoğurt bölmesine yemek dökülüyor.
-ilk okulda dolma kalemleri kırmak.
-deftere yazı yazarken, elin süpürge görevi görmesi. ve elin alt kısmının hep siyah olması.
-defterin sol alt ucunun hep kıvrık kalması.
-cetveli ters tutmak. ve sayıları tersten görmek.
-telli defterin sol sayfasını yazarken, mecburen satırın yarısından başlamak.
-yemek masalarınızda, solunuzda oturan öküz yüzünden, çatalınızdan yemeğin sürekli olarak düşmesi.
-sporda hiç bir zaman avantaj değildir. çünkü solak bir kimsenin de sağı güçsüzdür.
-ankara'da, fellik fellik solak mağazası aramak, fakat çok ilgi görmeyince kapandığını öğrenmek.
-kalem açacakları. evet kalemi çevirmez bir solak. kalem açacağını çevirir.
-bıçakların keskin kısmı, hep sağlaklar için üretilmiş.
-cezvelerin kahveyi döktüğün kısmı. soldadır. böylelikle sağ elle tutmak zorunda kalırsınız.
-telli çalgı çalan bir müzisyenseniz, orkestradan uzakta oturmak zorunda kalırsınız (bkz: arif sağ)
-fotoğraf makinasiyla selfie çekebilmek imkansız. yardımcı bir ele ihtiyac duyarsınız.