öldün ayıp ettin dede. lastik topla camları kırdığımda pencereyi açıp ''ocaaa sönesice'' demeni bile özledim. sen ve neslin bu diyardan gittikten sonra memleket çok bozdu be dede. nerede o eski bayramlar sözüyle geyik yaparken sonradan farkına vardım ki neslinle birlikte bayramlar da ölmüş. sabah 7 de kahvaltı yaparken açtığın radyoda dinlediğim türküleri hâlâ dinliyorum. yurttan sesler, trt radyo günleri... gece bahçede bizi etrafında toplar sivastopol marşını, estergon kalesini söylerdin. ecdad sevgisini, vatan sevgisini çekirdekten sen öğrettin bize. biraz asabi fazlaca sevecendin. çocukken sen kitap okuduğunda ses çıkarmaktan korkardık, arada tokatlardın ama yine de ısrarla senin karyolanın dibine yanaşır tarih atlaslarını kurcalardık. yahu dede bir türlü soramadım. o yoklukta sen 9 çocuğu nasıl yetiştirdin, evlendirdin?
senden önce vefat eden babaannemin ardından aylarca döktüğün göz yaşlarını unutmam. senin gibi sevmek isterdim. şimdi kavuştunuz mezarlarınız yan yana. Allah ikinizi de güldürsün seyfi dedem.