bugün, beni bir kız aradı. adını sorduğumda "sena" dedi. sena... "hangisi" diye soracak kadar umut kalmış içimde. saf, çok saf bir umut. umduğum sena olmasa da, içimde 2 yıl önce beliren duygu tekrar canlandı. o heyecan, o saflık... özlediğimi hatırlattı bana. beni umursamadığını hatırlattı. yine de, hayata umut dolu baktığım günleri anımsamak kötü hissettirmedi.
bunları düşünüyordum demin. radyoda "bu kalp seni unutur mu" çalmaya başladı. daha kuvvetlendi düşüncelerim, hislerim. yazmak geldi içimden. yalnız yazabilirim çünkü hislerimi. sadece buraya yazabilirim ama. ne bir arkadaşım, ne sen bilmelisin.
aslında, üzülüyorum. o kadar şey yazdım ki... birini bile bilmeyecek olman içimde hep ukte olarak kalacak.
ama kalmalı.
"sena"
2 yıl önce seni seviyorum demiştim.
1 yıl önce tekrar dedim.
artık söylemek istemiyorum.
artık beni umursamayışını, her defasında benim yerime başkalarını tercih ettiğini görmek istemiyorum. senin yüzünden hiçbir zaman diğer ilişkilerimin yolunda gitmeyişini hatırlamak istemiyorum.
aslında, seni hatırlamak istemiyorum. her "sena" adını duyduğumda, dinlediğin şarkılar kulağımda belirdiğinde, izlediğin filmleri gördüğümde, yolda yürürken hatırladığım anılarımda seni görmek, seni hatırlamak istemiyorum.
ama, hayat işte.
her şey seni hatırlatıyor.
söylemek istemiyorum ama, sanırım seni hala seviyorum.