hayata 1 0 galip başlamak

entry20 galeri
    1.
  1. hayat mücadelesinde, ani gelen yıkımlar, sarsıcı gelişmeler, aşırı sevinçler karşısında bireyi ayakta tutabilecek, onu tüm bu olup bitene karşı dimdik ayakta tutmaya yarıyabilecek, en azından bireyi bir adım daha ileride tutabilecek, umut verici, hayal kurulası durumdur.

    şöyledir ki ; hayat denen olgu, yavaş ve uzun hatta sarsıcı bir savaş içine sokar insanı. ve galibinin mutlaka olması gereken bir savaşa... çabalarsın, didinirsin... tam oldu derken megerse olduğunu zannettiğin zamanın bir ateşkes olduğunu anlarsın. sadece bir soluk alabilmek için durdugun, an itibariyle savaşın tekrar başladığını görürsün. zordur, gün gelir yanındaki arkadaşın vurulur sana göre serseri, düşmanına göre hedefi bulan bir kurşunla. bir kez daha yıkılırsın, ama o anda bir telgraf gelir eline açarsın okursun, baba olmuşsundur, ardından gözün postacıda, ne zaman gelir acaba diye beklersin bebeginin sıcacık, ilk giydiği patiğini, unutturur o sevinç sana az önceki üzüntünü... bitsin istersin bir an önce, artık eve dönmen için sana ışıl ışıl gözlerle bakan sevdiğinden başka, onu görünce söylediği her kelimeyi baba sanacağın bir bebeğin beklemektedir. artık kendin için savaşmayı bırakırsın, çünkü düşünmen gereken bir ailen vardır, daha da bir anlamlı olmuştur senin için bu savaş denilen kılıf. daha önce sorgulamadığın, sormadığın nedenleri ararsın %1'ini bile çalıştıramadığın beyninde...

    aradan geçer günler, senin savaşın bitmiştir, dönmüşsündür sağ salim evine, rahat bir nefes almışken, yaşın ermiştir kemale artık beklersin, geçsin günler alsın beni ölüm dersin. derken yeni bir savaş cıkar, yıllar önce postacının patiğini getirmiş olduğu oğlun bu kez gidecektir savaşa, üzülürsün , ama yapabilecek birşeyin yoktur, kuraldır, uyulacaktır. sende oğluna yapabileceğin, bırakabileceğin en iyi mirasını bırakmaya çalışırsın. anlatırsında durursun tecrübelerini, hep bir sorun vardır aklında ama acaba anlattıklarım oğlumun işine yarayacakmıdır, diye... derken, çalar jandarma kapını alırlar oğlunu götürürler savaşa... sonra mektup beklersin, bu sefer pencerenden beklersin postacıyı... günler, haftalar,aylar sayamaz olursun zamanı ... derken gözükür ufukta postacı, alırsın heyecanla mektubu. evet, evet oğlundandır, heyecan içersindesindir, acaba kötü birşey olmuşmudur da tabi kafan içersinde dönüp dolaşan tilkilerdendir. açarsın.açarsın ve içerisinde şu yazıyla karşılaşırsın;

    -baba, hani sen bana demiştin ya savaş çok zordur diye, hani anlatmıştın ya.artık bana zor gelmiyor biliyormusun, çünkü zamanında bir kulağımdan girip diğerinden çıkan tecrübelerin artık beynimin içinde adeta set oluşturdu, baba biliyormusun çapraz ateşte kaldığımda hani demiştin ya yere yat diye, yattım baba. baba hani demiştin ya kaskını hep saga dogru boşluk bırakarak tak, koşarken kayarsa bile dengeni kaybetmezsin diye, taktım baba. baba sen hep yenildim ben savaşta diyorsun ya, sen yenilmiş olsanda beni bir sıfır galip başlattın baba... ama bu yüzden bu savaşı ben değil sen kazandın baba !
    3 ...