erdogan tezic e sorulmasi gereken sorular

entry26 galeri
    19.
  1. sayın teziç,1992 yılında tusiad'ın isteği doğrultusunda bir grup akademisyen tarafından oluşturulan bir komisyon, 82 anayasasına alternatif olması düşünülen bir anayasa taslağı hazırladı.ve bu taslak dönemin tusiad başkanı bülent eczacıbaşı tarafından meclise sunulmuştu. hazırlanan taslakta cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği yeminlerinden 'Atatürk ilkeleri ve inkılaplarına bağlılık' kavramı çıkartılmıştı. ve değiştirilmesi teklif edilemeyen ilk 4 maddenin bile değiştirilip sadece cumhuriyet rejimi olarak kısıtlanması taslakta mevcuttu.
    kısaca değinmek gerekirse komisyonun hazırladığı anayasa taslağında göze çarpan değişiklik teklifleri şunlardı:

    - Liberal demokratik rejimlerde devletin resmî bir ideolojisi olmaz. Kemalizm ideolojisi anayasada yer almamalı.

    - 'Atatürk milliyetçiliği' ifadesi kaldırılmalı. 'Devletin dili Türkçedir', yerine "Resmi dili Türkçedir" denilmeli.

    - Cumhurbaşkanı ile milletvekili yeminlerinde Atatürk ilkeleri ve inkılaplarına yer verilmemeli.

    - Devletin şeklinin cumhuriyet olması dışında Anayasa'da değiştirilemez hüküm olmamalı.

    - genelkurmay msb'ye * bağlansın. Genelkurmay başkanı Milli Savunma bakanına karşı sorumludur

    siz o yıllarda istanbul üniversitesi hukuk fakültesi anayasa hukuku anabilim dalı başkanı idiniz. aynı zamanda tusiad için hazırlanan anayasa taslağını oluşturan komisyonun başkanıydınız.8 kişilik bu komisyona başkanlık ettiğiniz dönem ile şu anda savuduğunuz fikirlerinizin taban tabana zıt olduğunu düşünecek olursak 180 derecelik bir açı ile fikirlerinizin ters yönde dönmesine sebep olan etken nedir?

    ikinci ve son sorum da şudur:

    türban aleyhinde yaptığınız bir açıklamada "AiHM'den çıkan karar bağlayıcıdır. Esas alınacak olan da bu uluslararası belgedir." demiştiniz. bahsettiğiniz karar yanılmıyorsam aihm'nin leyla şahin davasında aldığı karardır. bir hukuk adamı olarak sayın teziç bu kararın genel prensip kararı olmadığını ve 'Türkiye'de türban aleyhine iç hukuk yetkisi ile ilgili bir düzenleme yapılabileceğinden" bahsettiğini, aihm'nin bu kararırın bağlayıcı bir karar olmadığını bilmiyor muydunuz ? eğer biliyor idiyseniz şunları da bilmeniz gerekirdi ki, bu karar bağlayıcı bir karar olsaydı tüm avrupa ülkelerinde emsal teşkil edebilecek ve onların laik üniversitelerinde 'kamu hizmeti alan kişi' olarak gördükleri öğrenciler de türbanlı bir şekilde okula gidemeyeceklerdi. kaldı ki ingiltere ve isveç'te türbanlı memurlar bile görevden alınacaktı. bütün bunları bildiğiniz halde kendi ülkenizde kriz ortamı oluşturmak için yaptığınız açıklamaların size sağladığı fayda; 1992'de anayasadan çıkartmaya çalıştığınız atatürk ilke ve inkılaplarını korumak olabilir mi acaba ?

    teşekkür ederim.
    2 ...