hayallerin yerini rutinin alması, bulantıya uğrayan ruhun boşlukta asılı kalmasından ileri gelendir.
insanı yapan hayalleridir, normlar ve kurallar ona sadece toplumda bir sınıf kazandırır, düzene de yardımcı olur ancak, hayalsiz bir insan, rüzgara kapılmış uçan yaprağa benzer. savunmasız ve çaresiz rüzgar nereye sürüklerse oraya gider.
hayaller içindir amaç, gerçekleştirmek için ruhu ayakta tutanı. ne zaman ki insan hayallerini dışlar, o zaman hayat tutulur ve ruh kaybolur.