ÇOCUKKEN (6-7 YAŞLARINDAYKEN), en yakın arkadaşımla evlerimiz dipdibeydi. oyun oynamak için onların eve gitmiştim. neyse oturma odasında oynuyoruz ama odanın kapısı da açık. hava sıcak olacak ki kapıyı açmışlar ve kapı kapanmasın diye de önüne bir kuruyemiş poşeti koymuşlar. içinde neler yok ki poşetin, envai çeşit leblebiler, renkli fıstıklar, bademler... benim de bir canım çekiyor ki sormayın, açıp yiyemiyorum da, utanıyorum. neyse oyunu oynadık, sonra benim arkadaş ''hadi dışarı çıkalım.'' dedi. ''tamam.'' dedim. ama gözüm kuruyemişte. derken tam çıkıyoruz, ben buna; ''lavaboya gidiyorum.'' dedim. neyse arkadaş çıktı, hemen odaya girdim, bir kaç avuç cebime doldurdum hemen çıktım evden. sonra ben bunları bir güzel yedim falan ama nasıl utandım sözlük. hala da içimde bir ukte olarak kalmıştır bu anım. hep hırsızlık yapmış gibi hissederim kendimi.