yavuz sultan selim'in katliam yaptığını(!) dillendiren ama kaynağı da kıçı olan andavalların hakkında yorum yaptığı şark sultanı.
bu konuda feridun emecen'in yaptığı kapsamlı araştırmaları okursanız, dönemin tek kaynağı olan ve tarih yazıcılığı hususunda muteber de sayılmayan idris-i bitlisi dışında bu olayları anlatan bir kaynak olmadığını görürsünüz. ki, idris-i bitlisî büyük bir şafiî alimidir ama maalesef eserini bitiremeden vefat etmiştir. oğlu kendi notlarıyla babasınınkini birleştirip, mübalağalarla, belki de dönemin padişahına yaranmak için rakamları değiştirerek kitabı bitirmiştir. bunu bu hıyarlar bilmez mesela. yavuz'un yaptığı ve 'katliam' olarak bir mite dönüşen şey, devlete ihanet eden insanların ta'zir edilmesiydi. devlete ihanetin cezası her yerde ölümdür. bunlar karşılarındakini siyaset ve tarih okumamakla suçlar; kendilerinin okuduğu tarih külliyatı da ilkokul ve ortaokul müfredatında zorunlu tutulan osmanlı tarihi ve inkılap tarihi kitaplarıdır.
bu dangalaklar o bayıldıkları şah ismail'in nasıl şiiliğe meylettiğini dahi bilmezler. bir insanın türk olması, kürt olması, şii olması, alevi olması veya sünni olması düşman ülkeyle işbirliği içerisinde olmasından daha önce gelmez. osmanlılar isyan çıkaran bir hanefî alimi olan şeyh bedreddin'i de alimler toplantısı huzurunda yargılamış, hükmünü kendisinden istemiş ve o da ''hanefî fıkhınca benim cezam idamdır'' demiştir. Şeyh Bedreddin ne komünist ne de Alevidir. Bedreddin, taht kavgalarında siyasî bir taraf tutmuş, taraf tuttuğu Musa Çelebi taht kavgasında kaybedince iznik'te ikamete mecbur tutulmuş, kendisine 1000 akçe maaş bağlanmıştır. Fakat Bedreddin bunu hazmedememiş ve isyan etmiştir.
osmanlı devleti için; din, ırk, mezhep veya tarikat asla devletten önce gelmez. devletin bekası uğruna ciğerparelerini, evlatlarını ve kardeşlerini dahi kaybetmeyi göze alan bu imparatorluk; iki tane romantik türkçünün ''osmanlı türkmenleri öldürüyordu işte, sırf alevilerdi diye'' bıdı bıdılarıyla itham edilecek bir saha asla değildir, olmayacaktır da.
yavuz'a babasının beddua ettiği efsanesi de, sözde sultan selim'in yazdığı ''kürd'e fırsat verme ya rab'' şiiri kadar içi boş, kof ve yanlış bir rivayetten ibarettir.
tarih okuma metodolojisinden yoksun kimseler için boşa konuşuyorum, farkındayım bunun; ama cihan padişahını 'yea alevileri kesiyomuş işte' diyen zır cahillere yedirmeyiz.
edit: zavallıların zoruna gidiyor. şah ismail'in ruhu burada beyler...