hiç sevmediğim şahsın lafıyla ifade etmek gerekirse "ben de çevrecinin daniskasıyım". amma velakin aynı zamanda mühendisim. bu sebeple gerçekleri anlatmam lazım.
çevre duyarlılığı olan vatandaşlarımızın anlamadıkları konu şudur: güneş, rüzgar gibi alternatif enerji kaynaklarının kullanımı sırf domuzluk olsun, çevre düşmanlığı yapılsın diye kısıtlı kalmıyor. hayır! sorun şu ki mevcut teknolojilere göre bu kaynaklardan yeterli enerji elde etmek imkansız. acı ama gerçek...
yeterli enerji elde edilebilecek santraller, termik, hidroelektrik, doğalgaz ve nükleer santrallerdir. rüzgar ve güneş santralleri ancak uygun yerlere kurulup, destek amaçlı kullanılabilir. yeryüzünde sırf rüzgar ve güneş santrallerinden yeterli enerji elde edebilen tek bir gelişmiş ülke yoktur. isveç, norveç, finlandiya gibi en çevreci olanları da dahil... almanya, fransa gibi ülkelerde uzun süredir nükleer santral yapılmamasının nedeni, büyüme hızlarının eskisi kadar yüksek olmamasıdır. fakat çok eski olanlar dışında hiçbir nükleer santrali kapatmıyorlar; kapatamazlar. para çok olduğu için ve iç politik tepkiler nedeniyle şimdilik açığı aynen bizim gibi rus doğalgazı kullanan doğalgaz çevrim santralleri ile kapatıyorlar.
durum böyleyken, gerçeği çocuk gibi inkar etmenin anlamı yok. akp'nin nadir doğru işlerinden biridir nükleer santral yaptırmak.
son söz: nükleer santrale karşı çıkmak vatan hainliği değil, bilgi eksikliğidir.