"aslında hemen hepimizin bildiği bir taktiktir. fakat orda burda ifşa edilmez, biri tutup da arkadaşı yahut bir tanıdığına "hacı dayı benim bi taktik var fena vs. vs." demez yani. evet taktik şudur ki, kişi suyu yahut artık bardağın içinde ne var ise, o sıvıyı kafasına diklemek için bardağı eline alır. fakat bir an düşünür:
"ulan bu bardakta kaç kişi içmiştir kim bilir?"
işte taktiğin zihinde canlanmasını tetikleyen ana faktör budur. ve kişi düşünecek, kulplu bardağa dudakların en az değdirildiği yerin olsa olsa kulpun üstündeki taraf olduğu kanısına varacaktır. " lakin öyle değildir. bir kaç defa elinde bardağı rastgele çevirerek oranın dudakların değmesinden ziyade daima parmaklanan bir yer olduğunun farkına varacaktır* ve diyecektir ki:
"yahu akıllı bir şekilde düşündüğümü söylersem sıradan kalırım. en iyisi en az parmaklanan yeri bulayım.
ahanda buldum! vallaha buldum.* evet evet kesinlikle kulpun tam karşısındaki yer! oradan içeyim"
ve sevgili arkadaşımız bir kahraman edasında bardaktaki içeceği midesine indirmeye başlar.