akıllara meşhur atasözümüzü getiren maç. sıçtı cafer bez getir, sulu sıçtı tez getir.
adamlar stadyumda oynanılan rugby dünya şampiyonasının etkisinde kalmışlar, ilk 30 dakikada serdar ve ricardinho' yu hastaneye gönderdiler. ricardinho uzun bir süre oynamayacak, ertem şener, serdar' ın ailesine müjdeli haberi; korkmayın kurtuluş ailesi diyerekten ekranlardan verdi zaten.
sezon başından beri çok az gol atan bir takım olarak gol yollarında sıkıntı çektiğimiz aşikar, bobo' nun inanılmaz form düşüşüne, bir de tek forvet olarak çıkması ileri ucumuzu zaten bitirdi. orta sahada presi dayadıkları an, zaten tek olan forvet ile bağlantıyı kopardılar, defanstan atılan şişirme toplar ile gol aradık.
2007' nin mevlana yılı olması sebebiyle futbolcularımız top aldıkları zaman önce kendi etraflarında bir tur döndüler. bu yarım semah sayılır, ülke tanıtımı içindi, daha sonra geriye paslar ile rakibi üzerlerin çekmeye çalıştılar. geçenlerde halı sahada baklavasına maç yaparken bu taktiği yaptık, karşı takım sahada oturdu bizi izledi, en sonunda sıkıldık üstlerine gittik. demek bu taktik artık mahalle maçlarında bile tutmuyor.
sezon başından beri, beşiktaş' ın ne yazık ki adam gibi taktik ile aldığı tek bir maç yok, tüm maçlar oyuncuların kişisel becerilerine kalmış ve şekillenmiş durumda. ertuğrul sağlam eğer bu takıma kısa sürede bir sistem monte edemez ise beşiktaş bu guruptan bu futbol ile 0 çeker.