şüphesiz ki çoğu kişi tarafından heyecanla karşılanmış gündür.
Benim mi benimkisi ortaokula devam ediyormuş hissi uyandırmıştı.
Ilk okula normal bir okulda başlamıştım fakat aşırı din propogandası yapıldığı için orta okulda özel ve ingilizce eğitim veren bir okula devam ettim bu okullar genelde vatandaşların çocuklarını gönderdiği okullardan çok yurt dışından gelmis ailelerin çocukları tarafından tercih ediliyordu. Yani sınıfınızda almandan tutunda japona kadar her milletten çocuk olma ihtimali yüksekti. Tabi orta okulu bitiren öğrenciler yine bu kurumların liselerine devam ederdi memnun değillerse başka okullara da yönelebilirlerdi. Katolik olup da zorunlu ortodoks eğitim veren bir okula veliler çocuklarını göndermezdi. Diğer dinlere hiç girmiyorum bile.
Lise başladığı ilk gün orta okuldan biraz ilerideki binaya geçmiştik. Okul anaokulu ilk okul orta okul ve yüksekokulun dahil olduğu kocaman bir kampuse sahipti, aynı bir üniversite sistemi gibi fakat bahçeler ve derslikler ayrıydı.
Etrafta gördüğünüz çoğu insan tanıdıktı. Kendi sınıfınız olsun üst sınıflar olsun. arada bir kaç tane okul değiştirmiş ya da ülkeye yeni gelmiş veya aile tarafından özel eğitim almasını istenen çocuklar katılmıştı.
Kıyafetler ülke genelinin aksine serbest değil forma zorunluluğundaydı.
Ilk gün herkes sanki yaz tatilinden dönmüş ve yeni bir yıla başlıyormuş havasında yazın neler yaptıklarını birbirlerine anlattılar. Aramıza yeni katılanlar ise bir köşede durup öğrencileri izliyorlardı.
Klasik sınıf belirlenmesi oldu ve eşşek kadar boyuma aldırmadan orta en ön sıraya oturmuştum.
Solumda ilk okuldan beri arkadaşım olan nikos sağımda ise costas vardı arkama da mirto oturmuştu. Grubu tamamlamıştık o gün.