3 günde 4 akp mitingine katılma rekorunu elinde bulunduran spor dünyasının bir adamı.
ama her gün siyasilerle takılıyor. yukarıda verdiğim sayılar yalan ya da yanlış olabilir. ama o kadar delik de su kaçırmaz. anlatmak istediğimi anladınız.
trabzonspor olarak bu adamdan yaka silkmeyen yok diyebilirim.
ve bir kulübe gelebilecek en kötü vasıftaki kişiyi de şuan mevcut durumda başkan olarak kabul etmiş durumdayız.
ama çok şükür ki, diğer bazı kulüp taraftarları gibi hırsızların, iki yüzlülerin arkasından gitmiyoruz.
balık baştan kokarmış.
siyasetin kirli olduğu, ülkenin her tarafını bok götürdüğünün ayyuka çıktığı şu günlerde ben bu adamın mitinglere çıkmasına bile kızamıyorum. ya kızıyorum tabiki de lafın gelişi...
çünkü düzen böyle kurulmuş.
şimdi bakıyorum diğer kulüplere. twitter yasağından sonra tivit atmayan bir kulüp var. şanlıurfaspor bile tivit atıyor ama bahsini ettiğim kulüp ısrarla atmıyor. stadyumları gecikir falan diye korkuyorlar, çekiniyorlar herhalde birilerinden. yoksa dns'den ya da zenmate'ten mi habersiz koca kulüp?
bir kulüp başkanı daha var. tayyib'in allah dediği kadar onun atatürk demişliği var.
işin ilginci nasıl ki bir siyaset adamının kitlelerin aklını karıştırmak için dini kullanması çirkin bulunuyorsa bir spor adamının da kendi çıkarları doğrultusunda sevilen bir devlet adamının ismini sürekli ağzına alması ''oo yaşa'' olarak kabul görüyor benim memleketimde.
aynı başkanın, başbakanın ses kayıtlarından anlaşılacağı üzere başbakandan randevu üstüne randevu istediği de biliniyor ne hikmetse.
bu başlığa gelme sebebim olan mevcut başkan ve diğer kulüp başkanları götlerindeki bazı zorluklar için bu kalıba sığınmak zorundalar mevcut hükumet döneminde.
ne yazık değil mi?
önce temiz bir siyaset olacak, sonra sporun temizliği konuşulacak, mücadele bunun için.
