soğuk savaş dönemi hakkında bir gram bilgisi olmayan adamların, amerikan dış politikasına damgasını vurmuş olan doktrinlerin hiç birisinden haberi olmayan adamların sık sık gündeme getirdikleri konu. yanlış anlaşılmasın, sözüm meclisten dışarı. ama koskoca gazetelerde, dergilerde, tv kanallarında bu konunun harbi harbi tartışıldığını görünce içim kan ağlıyor. bu ülkede politika uzmanı bir tek kişi kalmamış mı ki bu bostan korkuluklarını dinlemek zorunda kalıyor millet, diye sorasım geliyor.
yahu gençler, metal fırtına okumayın demiyorum. hobi olarak yine okuyun. kurtlar vadisi seyretmeyin de demiyorum. hobi olarak yine seyredin. ama bu kadar inanmayın, bu kadar kaptırmayın kendinizi bunlara. bunların hepsi adı üstünde, hayal ürünü. elbette içlerine üç beş gerçek de serpiştiriliyor, bir kitapta okuduğunuzda "anaaaa, bunun aynısını ben kurtlar vadisinde gördüydüüüm" diyesiniz diye. ama türkiyenin abd ile savaşacağı falan yok. böyle bir şeye gerek de yok.
abd ile savaş ihtimali, sadece türkiyede ırak ve suriye'deki gibi bir diktatörlük kurulduğu zaman gündeme gelebilir. gerçi düşününce o kadar uzak bir ihtimalmiş gibi gelmedi bak.*
ama şunu unutmayın: türkiye nato üyesi olduğu günden bu yana abd'nin koruması altındadır. buna karşılık olarak da türkiye'nin abd ve avrupa'yı örnek alan bir yönetim şekli kurması istenilmiştir. 50-60 senedir de bu düzen tıkır tıkır işlemektedir arada ufak teklemeler olsa da. bu durumlarda da abd ağırlığını koyarak türkiyeyi kolayca yola getirmektedir.
ayrıca abd destekli yapılanmaların türkiyede uzunca bir müddet fink attığı da sır değildir. sadece soğuk savaş döneminde gladyo olarak değil, bugün de çeşitli şekillerde bu yapılanmalara rastlamaktayız.
yani özetle, abd'nin türkiyeye savaş açmasına gerek yoktur türkiye, türkiye olarak kaldığı müddetçe.
