90'ların sonu, 2000'lerin başı araliginda büyük değişim yaşayan dhkp-c, bu zamandan sonra devlet tarafından adeta ele geçirilmiş, sokaklarda mit'in tetikçiliğini yapmaya başlamıştır. muhalefet olup derin devlete sözü geçen en son türkeş zamanının mhp'siydi. o dönemden sonra devletin illegal işleri çoğunlukla hükümetin kontrolünde olmuştur. çoğunlukla diyorum, zira yakın geçmişte gerek askeriye içerisinde, gerekse de bazı dini topluluklarda kısmen de olsa bu güce hakim olanlar vardı.
günümüzde ise bu güç, diğerlerinin tasviye edilmesiyle tek elde toplanmistır. hakan fidan bu gücü kontrol eden mekanizma idi. son kabine değişikliği ardından başbakan, guvenebilecegi dışardan olan isimlere verdi bu sorumluluğu tamamen. özellikle seçilmiş olanların haricinde olan bu isimler (yalçın akdoğan, efkan ala, yiğit bulut, hakan fidan gibi), basbakanin derin devleti emanet ettiği kisilerdir.
dhkp-c devlet adına cinayet işleyen, provakasyon yapan bir örgüttür. ve bu örgüt kesinlikle kılıçdaroğlu'nun emrinde değildir.
