Şimdi meleksin.
Ama en önce çocuksun.
Ölmüş değil, öldürülmüş bir çocuk.
Çocuklar öpülür koklanır evlat. Öldürülmez.
Ölmek sana yakışamayacak kadar çirkin, soğuk ve ağır.
Şuan anneni düşünüyorum.
Seni en son 16 kilo gördüğünde muhtemelen bir buçuk yaşındaydın.
Evladı devlet tarafından öldürülen hiç bir anne bunları yaşamayı hak etmedi.
Sen de hak etmedin.
Seni top oynarken düşünüyorum, aşık olurken, üniversiteye başlarken, düğününe hazırlanırken.
Eminim annen de sadece bu şekilde düşünmüştür.
Yarın seni, üzerinde insanca yaşayamadığımız toprakların serinliğine aydınlık olarak filizlenesin diye bırakıcağız.
Başka türlüsünü söylemeye dilim varmıyor.
Çocuklar kefen giymez evlat.
Böyle şeyler düşünülmez bile.
Ama ne yazık ki akla hayale, vicdana sığamayacak her ne varsa hepsini bu ülkede yaşadık ve yaşıyoruz.
Abilerin,ablaların şimdi sokakta.
Sen ve senin gibi koparılan canların hesabını soruyor.
Artık ne susmak mümkün ne de durmak.
Berkin kardeşim,
Bizim vicdanımıza, seninse mabedine kirli eller uzanacak.
Korkma!
O kadar suçsuz, temizsin ki tüm katran vicdanlar kör olacaktır aydınlığından.
Bi tane kardeşim var, akransınız.
Tanışmanı isterdim.
Bugün ona senin adını verdim.
Sen uyudun bir ülke uyandı.
Biz burada bağırmaya devam ediyoruz, öldürülene kadar.
Koparılan canlarımıza bizden selam götür.
Melek oldun çocuk!
Sen allaha, yağmalanan bu ülke bize emanet.
Ekmek tutan ellerinden öperim.