uludağ sözlükte kendi kendine konuşan insanların olmamasıdır. örnek : *
"duyu(m)lamayı ortasındaki "m" yüzünden beni(m) edi(m)im yapan şeyi bir kenara koysak bile, harfin iktibas ettikleri tüketilemiyor nedense... , açı(m)lama'nın m'sini ,e.d. revelasyonun yansız m'sini ya da çoşu(m) ve doyu(m) daki fiili yansız bir isim, bir ekstas rahlesi yapan m'yi düşünmenizi isterim.
bir diğer taraftan da, duyumlamayı bir duyula(n)ma nispetinde, m'nin n'ye geçit verdiği bir nispette gözlediğimiz takdirde, olay(ereignis / evenement) ya da etkinlik olan duyumlamayı edilginleştiren şeyle yüz yüze geliriz.ama inkar da etmeyeceğiz; her duyumlama belli bir anlamda, duyulanma, etkin oluşu kadar belli bir oranda da edilgin bir durumda olmadır. olma'nın açıklığında, henüz ve hala olagelirken dahi, bizzat oluşun vaatlerinin ipoteğine girmenin, kestirilemez olan yegane şeyin, ufuk çizgisinin, sınırlanmış sonsuzun, bitimli bitimsizin, retinanın odaklandığı muammayı adresleyenin bağrında, onun şiddetine maruz kalmadır da aynı zamanda... etkin oluşun, dirayetin, çaba, sebat ve teşebbüsün plasentası olan bir edilginlik, bir şiddete açıklığı canlandırmalıyız kafamızda, bir resim çizmemiz gerekiyorsa ille de... "