Rıza Tevfik'in kaleme aldığı, yazıldığı dönemi gayet güzel özetleyen şiirdir (bulabildiğim en sansürsüz hali buydu. sansürlü kısımları ben sansürledim):
Nerdesin şevketli Sultan Hamîd Han
Feryadım varır mı bârigâhına
Ölüm uykusundan bir lâhza uyan
Şu nankör *in bak günahına
Tahkîre yeltenen tâc ü tahtını
Sınadı bu millet kara bahtını
Denedi sillenin nermi sathını
Rahm eyle sultanım dilsûz ahına
Tarihler ismini andığı zaman
Sana hak verecek hey koca Sultan
Bizdik utanmadan iftira atan
Asrın en siyâsî pâdişahına.
Padişah hem zalim hem deli dedik
ihtilale kıyam etmeli dedik
Şeytan ne dediyse biz belî dedik
Çatıştık fitnenin intibahına.
Divane sen değil meğer bizmişiz
Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz
Sade deli değil edepsizmişiz
Tükürdük atalar kıblegahına.
Sonra cinsi bozuk ahlakı fena
Bir sürü türedi girdi meydana
Nerden çıktın bunca veledi zina
Yuh olsun bunların ham ervahına
Bunlar halkı didik didik ettiler
Katliama kadar sürüp gittiler
Saçak öpmeyenler secde ettiler *'in pis külâhına.
Bugün varsa yoksa *
Şöhretine herkes fuzûlî tellal
Alemi mânâda bak da ibret al
Uğursuz talihin şu kemrâhına.
Sen hafiyelerle dem sürdün ancak
Bunlar her tarafa kurdu salıncak
Eli yüzü kanlı bir sürü alçak
Kemend attılar dehrin mihr ü mâhına.
Çok kimseye vatan şimdi mezardır
Herkesin beladan nasibi vardır
Selamete eren pek bahtiyardır
Bu şeb-i yeldânın şen sabahına
Haddi yok açlıkla derde girenin
Sehpa-yı kazaya boyun verenin
Lanet ile anılan cebabirenin
Bu, rahmet okuttu en küstahına.
Milliyet davası fıska büründü
Ridayı diyanet yerde süründü
Türkün ruhu zorla asi göründü
Hem peygamberine hem Allahına.
O itler nedense bana salmadı
Belalıydı başım kimse almadı
Seyirden başkaca iş de kalmadı
Gurbet ellerinin bu seyyahına.
Ve lâkin sultanım Gavsı Ekbersin
Ahiretten bile himmet edersin
Çok çekti bu millet murada ersin
Şefaat kıl sen şahım bu halkına.