çoğu mal beynin üniversiteyi kazandığı, daha doğrusu üniversitede okutuduğu için kendini dünyanın en prestijli insanı saymasından mütevellit oluşmuş vaziyettir.
efenim bu öğrencilerin çoğunun önceliğini derse verme gibi bir amacı yoktur. önceliğini verenin de zaten kapasitesi ancak yettiği için sosyal alanlarda kendini gösteremez. saçma salak bir kezban kızımız için birbirlerini sikerler, ilk üç yıl karı kız, içki, parti ve bilimum serseri faaliyetlerinden başlarını kaldıramazlar ve bir bakarsın ki yıl 7 olmuş, hala ne ders var, ne de elde avuçta sikilmiş bir hatun var. binbir umutla çocuklarını üniversiteye göndermiş zavallı ailelerinin de gözlerinin yaşı cabası.
ben, yukırda saydıklarım dışında tırt bir üniversiteye gitmek zorunda kaldığım için derslerimi neredeyse serçe parmağıyla çevirirken, karı-kız denen mevhumu götümün sağ lobuyla bile hallederken, arkadaşlarım sıfatıyla andığım am feryatları görmemişlikleri yüzünden okulu bile bitiremiyorlardı. daha doğrusu, bunlar hatunları değil; hatunlar bunları zkiyorlardı. üstelik de derslerin tamamından kalmışken. benden de örnek almadı götoğlanları. halbuki hem dersleri sorunsuz atlatıp hem de fakültenin en ala kızını kündeye getirmek gibi bir çok denenmiş ve kendini kanıtlamış taktiklerim varken.
nese efenim sadete gelirsek; üniversite, dersler ile sosyal eğlentilerin bir arada ve kusursuzca halledilmesi gerektiği bir ortamdır; görmemiş sığır sıpalarının değil.