böyle tek başına gezip dolaşmak, ama birisini gezdiriyor gibi.. bozcaada ya gitmek, orda çocukluğunun elinden tutup birlikte şarap evlerini gezmek, bir ressamı izlemek oturup bir sanatevinde. bir ilhan irem şarkısı dinlemek saatlerce,
ya da bir güz akşamı alıp başını o eski meyhaneye gitmek, her zaman şen kahkahalarıyla masayı gökkuşağına çeviren o arkadaşlar olmadan bu sefer. tek başına. kendi kendine arkadaşlık ederek. uzun zamandır görüşmediğin bir akdadaş...