engin günaydın olarak sevsem de, keşke galip derviş diye biri gerçekten olsaydı ve o da bu adam olsaydı diyorum çoğu kez. o alışılmadık tavırlarına, onu yalnızlaştıran katlanması zor yaşam tarzına, deli sanılmasına neden olan hallerine, çocuksuluğuna, güldürürken içeri içeri ağlatan kimsesizliğine, mezardaki aşkına, farkındalıklarına, ruhuna, tam anlamıyla kendisine tutulurdum herhalde... tabii bu durum, engin bey'in müthiş oyunculuğundan ileri geliyor inkar etmiyorum. ama diyorum ya, hepsinin bir kurgu olduğunu bilerek de birini sevemiyorsunuz ki...
lütfen biri bana galip derviş'in monk adlı diziden uyarlama olduğunu, aslında bu karakterin de özgün olmadığını filan söylesin. zira geri zekalıyım, on bininci kez okumadan anlayamayacağım zannımca. bu kadar zeki olup da hala nasıl hayattasınız insan gerçekten hayret ediyor.
