anlatıyorlar, anlatıyorlar, anlatıyorlar... ne yapacağımı bilmiyorum. ne söyleyeceğimi de.
ben de gitmek istiyorum diğerleri gibi. öyle bir gitmek düşünün ki ardıma dönüp bakmak bile istemiyorum. küçük bir çantayla, hayallerim ve yaşayamadıklarımı yaşayabilme umudumla sonunu bilmediğim ama güzel şeyler umduğum yolda adım adım ilerlemek istiyorum.
yeni şeyler keşfetmek istiyorum. rüzgarla birbirine çarpan yaprakların tasvirini çok okumuşsunuzdur, ben de yapmak istiyorum o tasviri mesela. yaşayarak yazmak istiyorum renklerini, kokusunu, seslerini...
yürürken kimseye söyleyemediklerimi, anlaşılmamışlıklarımı anlatırken sesim yankılansa fena mı olur? ilk kez yaşamış olurum böyle bir şeyi, "ne güzel" der gülümserim sonra. anlattıkça, sesim yankılandıkça alışırım o güzelliğe. içimde birikir huzur.
nasıl bir yol olduğunu bilmiyorum, nereye çıkar, sonunda nelerle karşılarım inanın hiç bilmiyorum. sadece yürüyorum, bazen yoruluyorum, oturup dinleniyorum. sonra tatlı bir uyku tutuyor ki sorma.uyuyorum huzurla,derken uyanıyorum.
ne var biliyor musunuz? dinlemeden, sürekli bir şeyler anlatan insanlar.
anlatıyorlar, anlatıyorlar, anlatıyorlar... ne yapacağımı bilmiyorum. ne söyleyeceğimi de.