karı, koca, kayınvalide ve kayınpeder texas in coleman isimli, yaklasik 5 bin nüfuslu kasabasinda bulunan evlerinin verandasında domino oynuyorlardı. bir kaç el oyundan sonra kayınpeder dedi ki; hadi abilene e gidelim. hem biraz gezmis oluruz hem de bir seyler yeriz. genç adam içinden abilene e gitmek mi? ne isimiz var o çöl ortasındaki kasabada. sicaklik neredeyse 40 derece; diye geçirdi. tam o sirada genç esi harika bir fikir, öyle degil mi anne diyerek ayağa kalktı. kayınvalide ise tabii ya, uzun zamandir abilene e gitmemistim dedi.
dördü, öglen sıcağında yola koyuldular. abilene arası gidiş dönüş 106 mil yani yaklasik 160 km idi. düsündükleri gibi aksam yemeklerini yedikten sonra tekrar yorgun argin coleman a döndüler. 4 saat sonra hepsi klimanin karsisinda serinlemeye koyuldular. hiç birinin konusacak mecali kalmamisti.
sonunda genç adam sessizligi bozarak ne iyi oldu degil mi abilene e gittigimiz dedi. herkes sessiz kalmisti yine. ancak kayınvalide dayanamayip atildi açikçasi ben burada kalmayi tercih ederdim dedi. kalıp bir iki el daha oyun oynamak çok daha iyi olurdu. ancak siz üçünüz gitmeyi istediginizden kiramadim diye devam etti. genç adam ne, ne demek siz üçünüz? diye atildi. ben sadece sizlerin keyfini bozmak istemedim, hepsi bu dedi. genç kadin çok saçma! annem, babam ve sen o kadar istekliydiniz ki bana uyum saglamak düstü sadece diye yakindi. birden üç kafa, evin yasli babasina döndü. hey, bana öyle bakmayin dedi adam. uzun zamandir oraya gitmemistiniz ve burada sıkıldıgınızı, abilene e gitmenin sizin için degisiklik olacagini düsünmüstüm. ben hiç oraya gitmeyi istemedim ki. burada oturup oyun oynamayi, soguk bir seyler içmeyi tercih ediyordum aslinda diye sürdürdü konusmasini. görünen oydu ki, hiç biri rahat evlerini birakip öglen sicaginda abilene denilen o çorak kasabaya gitmek istememesine ragmen onca yolu tepmislerdi. ve hiç biri memnun kalmamisti.bu durum daha sonra abilene paradoksu olarak literatüre geçti.
burada yaşanan paradoks kitle-birey paradoksu. öyle anlar gelirki grup istiyor diye aslında hiç yapmak istemediğimiz şeyleri kendi tercihimiz gibi yaparız. aslında grupta bulunan hiç kimse bunu yapmak istemiyor olabilir ama herkes grubun bunu istediğini düşünerek bireyselliğini yitirir ve "o düşünce" ye göre hareket eder. maç izlemeye gideriz, aslında birey olarak küfür etmek istemiyor olabiliriz hatta hiçbir birey küfür etmek istemiyor olabilir ama herkes diğerlerinin küfür etmek istediğini düşündüğü için bütün tribün küfür eder.
bu açmaz kısaca, "hiçbirimiz istemiyoruz ama hepimiz yapıyoruz" diye izah edilir..