4317.
-
Saçlarımın her bir telinde parmak uçlarının çizgileri var hiç birini atlamıyorsun okşarken.
Hakkını veriyor bedenin bedenimin.
Bu coğrafya senin
Keşfedip kendi adını veriyorsun ada misali tüm uzuvlarıma
Nefesin soluk boruma kaçıyor ve suni teneffüse çıkıyor yüreklerimiz liseli heyecanında.
Duruyorum yine fevri bir halde
Buseler için vakit ve izin isteme dercesine
Öpüyorsun,
dudaklarımız kıskanıyor şehvetimizi
gözyaşının düştüğü yerde küçük oluklar oluşmuştur
ve sen o oluklara tebessümler doldurursun en işçi halinle.
üşenmeden temizlersin o olukları sana bakarım kirpiklerimin altından inceden inceden.
kaburgalarımın üstüne kollarından bir havlu örtersin
sıcacık tutsun der göğüs kafesimden bir kuş uçurursun.
sen sözlerinle cümlelere aç kaç kişiyi doyurursun?
diye düşünürken bir kıskançlık alır beni fırtınaları kıskandırıcak şekilde.
bir hışımla kalkarım yerinden. tutarım elinden.
hala neden duruyorsun diye ve başlar dansımız
büyülüyor beni nefesin , ufuklardan değil bu sefer sol yanımdan doğuyor güneşim.
sol göğsümde başın, başın herşeye karşı çıkarcasına mağrur ve keskin. beni bana unutturup yerleşiyorsun hatrıma.
senelerin intikamını alıyor öpüşlerimiz çift kişilik bir hayatta. ve sen , merhametli dokunuşlarınla sarıyorsun yaralarımı
ve ben mutluluktan uçarcasına sarıyorum kollarımı
bir şarkı mırıldanıyorum bestesi yok kalbimin ritimlerine binaen gelişiyor besteler güfteler