Ülkesinin milli değeri sayılabilecek filmleri izlemeyip üstüne "abi türk filmleri çok kötü yeeaa" serzenişte bulunan tiptir.
ülkelerin, ekonomik, askeri ve siyasi yarışlara girdiği günümüzde basın yayın kadar sinema sektörü de ülkelerin gelişmişliğine doğrudan etki eden bir sektördür. Ayrıca propaganda ve reklam aracı olarak da sinema filmleri gelişmiş ülkelerde Devlet tarafından desteklenmektedir.
Ülkemizde ise tam tersi bir şekilde hızla sansür dönemine doğru gidilmekte olduğunu Kimse yadsıyamaz. Zaten binbir zorlukla ayakta durmaya çalışan sinemamız, devletten gördüğü darbeler yetmezmiş gibi halk tarafından da gitgide dışlanmakta beğenilirligini kaybetmekte ve günden güne küçülmektedir.
Her alanda olduğu gibi dizi-Film alanında da amerika ve avrupa hayranlığımız, kendi ülke değerlerimize ilgiyi azaltmakta. Tamam, ahım şahım konularımız yok Belki, yahut imkanlarımız avrupa'nin Biraz gerisinde. Lakin bunları elbirlik aşmak varken neden bu kendimizi ezik hissetmemiz küçük görmemiz.
Avrupa'nin hollywood'u olmak varken, oyuncu çöplüğüne dönmeyelim. Her yıl yüzlerce Film çekip ertesi yıl unutmaktansa, konuları Hep birlikte belirleyelim, kendi ülkemiz sinemasının yönetmeni Yine kendimiz olalım.
Necati şaşmaz'in dediği gibi, twiter'ımız var facebook'umuz var sosyal medyayı gayet Iyi kullanıyoruz. Lakin birlik olamıyoruz.
Gelin ülkemiz sinemasına Hep birlikte katkıda bulunalım. Burun kıvırmayalim Destek olalım. Ne demişti necati abimiz.
"geceden gündüze değil de
bugünden yarına değil de
çok acil olarak değil de
çabuk çabuk..."