hava buz gibi üstümdeki bütün kıyafetlere rağmen gözlerimin içi üşüyordu, yüzüm kesiliyordu yerde ayakları çıplak nefes aldıkça elerini dudaklarına götürüp üfleyen bir çocuk oturuyordu, gözleri dolu dolu bakışları büyük bir adamın bakışları gibiydi. selpak satıyordu işe geç kalmama rağmen durup seyrettim atkımı çıkarıp ayaklarına sardım para vermedim ama poğaçamı verdim gülümsedi hava ısındı resmen o sırada gözleri dolu dolu gülümsedi minnetini belli edercesine, ben yürümeye başladım sonra babasının bağrışları, kafasına vurup hakare etmesi. böyle güzel çocuklar böyle kötü adamların elinde olmamalı.