g.saray ve trabzonluların cevap veremedikleri ancak ve ancak bu dava ile alakalı söylenmiş bazı sözleri çarpıtarak açıklamaya çabaladıkları sorunsaldır.
işte yine bir g.saraylı bu minvalde hareket ederek ama sorulan soruya cevap veremeyerek nasıl kendini hırpalamış bir görelim;
--spoiler--
aziz diyor ki "arabaya kadar gittik, kapıyı açtık, koltuğa oturduk, anahtarı kontağa da taktık, sonra vazgeçtik" yani zaten bu işe teşebbüs ettiğini söylüyor, itiraf ediyor, evet gittim diyor ama yapmadım diyor.
--spoiler--
aziz yıldırım böyle bir cümle kurmadı. mahkemenin iddiası arabaya kadar gittiğimiz, kapıya anahtarı soktuğumuz ama anahtarı çevirmediğimiz şeklindedir diyor ve teşebbüs gerekçesinin dahi hukuksuz olduğunu beyan ediyor.
yani en aptalın anlayacağı şekilde anlatmak için aziz yıldırım o örneği veriyor. mahkeme benim arabaya kadar gittiğimi anahtarı da soktuğumu ama anahtarı çevirmediğimi iddia ediyor ve bunu teşebbüs olarak adlandırıyor diyor ve mahkemenin aczini ifade etmek için de teşebbüs diye uydurdukları suç bile aslında hukuken teşebbüse girmiyor demeye çalışıyor.
19 maçta şike var deyip 3 futbolcu yargıladıklarından haliyle bu komik mantık hatasını azaltmak adına teşebbüs yalanını uydurdular ama o da uymadı zaten uyamazdı çünkü ortada kanıt olması lazım geçtik fiziki kanıtları en azından telefon tapelerinde bir kanıt olması lazım.oysa tek bir kanıt yok.bir iki tape var şüphe çeken onları da sanıklar kabul etmiyor mahkeme de o tapeleri ibraz edemiyor.
bunun dışındaki iddialar ise mahkemede sanıklar ve avukatlarınca adeta alay edercesine çürütülmüştür. mesela aziz yıldırım şu meşhur tarlalar konusu ile ilgili; eskişehirle şike yapacaksak ve tarlaları sulama söylemi o şike için yapılan bir gizli konuşmaysa ben niye düzcedeki adama bunları söylüyorum demiş ve mahkeme salonundaki herkesi güldürmüştür.çünkü o konuşma tamamen topuk yaylasının çevresindeki arazileri ucuza kapatmak için yapılan klasik müteahhitlik işleridir.
hakeza 2 milyon dolarlık çanta konusunda da o çantanın benzerini ve 2 milyon doları mahkeme salonuna getirmiş ve o çantanın değil 2 milyon dolar, 200 bin doları zor aldığını uygulamalı bir şekilde ispat etmiş ve yine mahkeme salonundakileri güldürmüştür.ama mahkeme heyetinin sivas maçıyla ilgili kararı nedense değişmemiştir. içinde 2 milyon dolar olmayan küçücük çanta ve olmayan kızkardeşe rağmen ceza vermiştir.
sonuç olarak bu şike davası tıpkı aynı mahkemede görülen ergenekon, balyoz vb davalarda olduğu gibi tamamen öküz altında buzağı arar mahiyette iddialar yığını bunun yanısıra bazı konuşmaları birbirine ataçlayarak yani düzmece deliller üreterek yöneltilmiş suçlamalardan ibarettir. e haliyle sanıklar bu tapeleri dinlemek istiyoruz deyince mahkeme hakimi kıvırıp biz dinledik deyip bu tapeleri sanıklara ibraz edememişlerdir.aynı hakimler ısrarla soruşturmanın genişletilmesini de reddetmişlerdir. o tarihlerde g.korede başlayan bir şike soruşturmasında ise pek çok takımdan 65 futbolcu yargılanmış ve haliyle her aklı başında insana şike soruşturması böyle olur dedirtmiştir.