dağdaki çobanla benim oyum eşit olamaz

entry508 galeri
    308.
  1. çoban oylarından nemalanan hırsızlık, vurgun ve cehalet düzeninin savunucuları tarafından egzajere edilip, demogojilerle savunulan çarpık sistem.

    en basit tanımıyla örgütlü cehaletin kitlesel iradesi vahşet ve faşizm getirir. bugünkü türkiye bunun en net sosyolojik örneklerinden biridir.

    2 çobanın oyunun bir profesörün görüşünü etkisiz bıraktığı, 25 nüfusuyla devleten yardım almak, çocuğunu satmak, çocuk işçi yapmak, sokaklarda selpak sattırmak dışında bir faaliyeti olmayan kabile yapılanmasının 3 nüfuslu üreten, katma değer yaratan bir ailenin oyuyla desteklediği ekonomik ve siyasi programları meclis dışı bırakmasının adı demokrasi değildir.

    üstelik de türkiye gibi sosyal evrimini kısmen başlatmış ama tamamlayamamış ülkelerde bu işin sou faciaya gider...

    çünkü eğitim ve moderniteyi reddederek ve sayısal çoğunluk için üreyerek siyasi iradeyi elinde tutan bağnaz kitleyle ilericilerin uzlaşmasının bir yolu yoktur.

    bu bağnaz karakafa sürüsü ilericileri tamamen yok etmeden de huzur bulmayacaktır. çünkü onlara bağnazlıklarını, dar kafalarını, hoşgörüsüzlüklerini, hiç gidemeyecekleri düşünce iklimlerinin güzelliklerini hatırlatıyor bu kitle. tüm toplumu hatta tüm dünyayı tektipleştirmeden de durmayacaklar.

    ben son 30 yılı da gözönüne alarak çok karamsar bir gelecek görüyorum. sadece türkiye için değil bütün dünyada.

    yeni bir ortaçağ'a girdik...

    cahil kalabalıkların alkışladığı, otoritesini dinden alan tiranlar tüm dünyada adına demokrasi denen "sözde" seçimlerle oluşturulan bu çarpık yapılanmayla yükseliyorlar. cehalet, güce tapma, estetik algılarındaki erozyon, ahlaki çöküş ve maskelemek için kullanılan dogmalarla oluşturulmuş sözde dindar siyaset bu uygarlığın uzunca bir süre sonu olacak. yeni aydınlanma kim bilir kaç yüzyıl sonra olur?
    0 ...