fatihintakendisi

entry1915 galeri
    1720.
  1. çelişkiler içinde debelenen klasik bir akp yandaşı.
    bana şöyle bir cevap yazmış. (#22285800)

    konunun özeti şudur; 'yolsuzluğu bitirecek tek parti chp'dir' isimli bir başlığa 'bu ychp bir halt edemez ama bir gün chp gerçekten atatürkçü gerçekten solcu bir çizgiye evrilirse elbette iktidar da olur, yolsuzlukları ve ülkenin diğer kronik sorunlarını da pekala çözer' mealinde bir yorum yazmıştım.

    bu arkadaşımız kalkmış bana yüce divan'da yargılanmış bakanların olduğu bir link verip herhalde bulabildiği tek kişi olan tuncay mataracı isimli 1980 öncesinde chp hükümetinde gümrük ve tekel bakanı olarak görev yapmış bir eski bakanın 81 senesinin nisan ayında yani 12 eylül darbesi sürecinde yargılanmasını ele alıp aklınca bana laf atmış ama her haliyle komik duruma düşmüş.

    hem 12 eylül darbe sürecindeki yargılamalar sanki çok hukuki yargılamalarmış gibi hareket ederek komik duruma düşmüş hem de o tuncay mataracının 1977 genel seçimlerinde adalet partisinden milletvekili olduğu unutarak yada bilmeyerek duvara toslamış.

    yolsuzluğa, hırsızlığa her parti içinde tevessül edenler çıkabilir, mühim olan o siyasi partinin ama iktidarda ama muhalefette(malum belediyeler) hiç farketmez yolsuzluklarla mücadele etme gibi bir gayreti var mı yok mu? mesele budur.

    tuncay mataracı bir zamanlar adalet partisinde milletvekili olan hatta adalet partisi hükümetlerinde beden terbiyesi bölge müdürlüğü de yapmış biridir. 1978 senesinde meşhur güneş otel pazarlıklarıyla toplam 11 ap'li vekil chp'ye geçmiş bu sayede chp tek başına iktidar olarak 2.milliyetçi cephe hükümetini düşürüp kendi hükümetini kurma imkanı bulmuştur.bu 11 vekile de bakanlık vermiştir.

    bu kişinin bakanlığı döneminde yanlış işlere girdiği iddiası ise (gerçekten girdi mi girmedi mi bilmiyoruz belirttiğim üzere yargılayan bir cunda mahkemesi) olsa olsa chp'ye devşirme tiplerden medet ummanın yanlışlığı noktasında eleştiri getirmemize neden olur.

    zira bu olayı bugüne uyarlarsak diyelim chp tek başına iktidar olabilmesi için gereken milletvekili sayısına ulaşmak amacıyla akp'den milletvekili transferleri yapmış olsun ve o eski akp'li vekillerin bazılarına da bakanlık vermiş olsun. bu durumda o eski akp'lilerin bakanlıklarında bir takım yolsuzluklar çıkarsa buna getirilecek tek eleştiri ''bu hırsızları chp'ye doldurup bir de bakanlık verirseniz olacağı budur' şeklindedir.

    sonuç olarak bir siyasi parti tüm kadrolarıyla yolsuzlukla mücadele etme azminde olsa dahi içinde her zaman çürük elmalar çıkabilir.o parti için bu durum bir ayıp değilir bilakis o parti iğneyi kendisine batırıyorsa asıl yolsuzluklarla mücadele kararlılığı müspet yönde test edilmiş olur.

    peki niye ychp bu işi beceremez diyorum çünkü bu ülkede yolsuzlukla mücadele etmek demek her türlü sömürü ile de mücadele etmek demektir zira yolsuzluk,hırsızlık sadece devlet kurumları eliyle olmuyor işin bir de özel sektör boyutu var ve işin o kısmı da yine aslında devlet eliyle oluyor zira haksız ve aşırı zenginleşme devlet gücü kullanılmadan mümkün olmuyor.

    haliyle her alanda yolsuzluğu ve sömürüyü ortadan kaldırma azmindeki bir siyasi partinin otomatikman tam bağımsız bir devlet ve emek eksenli bir yönetim anlayışını tüm benliği ile benimsemiş olması gerekir. o yüzden zaten chp'nin gerçekten atatürkçü ve gerçekten solcu bir çizgiye evrilmesi lazm ki hem iktidar olma şansını arttırsın hem de iktidar olursa ülkenin yolsuzlukla mücadele vb kronik sorunlarına gerçekten kalıcı çözümler getirebilsin.
    0 ...