uçurtmanın ipi
kaydığında elinden
kaybettiğinde her şeyi
bir seher yelinden
serinlik beklersin
gözleri gittiğinde gözünden
meyhanelerde pineklersin
unuttuğunda her şeyi
ismi terk ettiğinde sözlerinden
otoyolda teklersin
bıraktığında tuttuklarını
sıkıca
düşer bir damla
bir damla
akar saniyeler
tuttuklarını bıraktığında
bir yıldızın kayması gibi
kayar gider elleri
elinden
tutamazsın
zeminlere çakmışlardır ayaklarını
adım atamazsın
bir sigara yakmak istersin
bir sigarayla her şeyi
halletmek istersin
sağlık da neymiş dersin
kalbinle gider ciğerlerin
fark edemezsin.
tutunamadığın rüyalarında
tekrar tekrar düşersin
kaybolursun karanlıkta
aydınlıkta görünmez olursun
bir gölge olursun
üstüne basıp geçilen
hayallerde nefes almaya
çalışmak gibi
ters giden bir şeyleri
durdurmaya çalışmak gibi
unutmaya yüz tutan anılarını
hatırlamak gibi
çaresizliğin öğrencisi
yalnızlığın öğretmeni
sensin..
sevmek suç ise
en çok aranan
sensin
kırmızı bültenle..