vahdettin

entry404 galeri
    253.
  1. efendiler...

    rauf orbay'ın hatıratında yazan ifadelerden, entry'i atan arkadaşın bana ulaşması sonucu haberim oldu. ne hoş bir tevafuktur ki, her fırsatta aziz nesin'in ''bu milletin yüzde şu kadarı aptaldır'' sözünü ağzına dolayan elitist ulusalcılar, akp seçmenine koyun demekte hiçbir zaman beis görmemiş olan solcu şarlatanlar, padişahın 'bu halk koyun sürüsüdür, bende çobanım' sözünü eleştiriyorlar.

    zaten öyledir de...

    imparatorluklarda hükümdar babadır. bu rejim, patrimonyaldir. halk tebaadır ve hükümdarın çocukları sayılır. baba nasıl çocukları arasında ayrım yapmaz ise hükümdar da tebaası arasında ayrım yapmaz. geçmiş devrin patrimonyal sistemlerinin üzerinde durduğu düstur budur.

    tarihe geçen fars hükümdarlarından olan ve ''nuşirevan-ı adil'' (adil nuşirevan) olarak bilinen nuşirevan, vezirine ''ben bu halkın nesiyim'' diye sorduğunda, veziri ona ''çobanısınız'' demiştir. aynı şekilde hz. peygamber'den varid olan birçok hadiste de meliklerin halkın çobanı olduğu, yani onlardan sorumlu olduğu ve ahirette hesaba çekileceği belirtilmiştir. o koyun, sizin dediğiniz koyun değildir yani... bir teşbihtir; nasıl bir sürü çobana tabi ise, tebaa da imparatorluk hukukunun başı olan sultana/padişaha/krala tabidir; nasıl çoban tutulduğu kişiye karşı çobanlardan sorumlu ise, hükümdar da allah'a karşı halktan sorumludur demek istenmektedir.

    hayatı boyunca garp kültürü ile yetişmiş ve islam'dan bihaber olan orbay'ın, ''koyun sürüsü'' lafını anlamamış olması normaldir. mondros mütarekesini imzalamaya pek bir hevesle giden rauf orbay, izzet paşa kabinesinde idi. izzet paşa kabinesinin görevden alınmasının, mondros mütarekesini imzalaması olduğunu söylesem şaşırırsınız belki. onları görevden alan da padişah vi. mehmettir. yani vatan dostu vahidettin sultan han.

    en önemli noktaya gelirsek;

    hatıratın tamamını okursanız, rauf orbay'ın sivas kongresinde mustafa kemal'le anlaştığını ve osmanlı mebusan meclisini ingilizlerin basmasını temin etmek için gerekli yerlere ulaştıklarını ifade ettiğini ve bununla iftihar ettiğini görürsünüz. ama sadece sayfa 73'ü değil, tamamını okuyacaksınız. misak-ı milli'nin kabul edildiği meclisin ingilizlerce basılmasına ön ayak olan, onlarca mebusun sürgününde başrol oynayan ve bununla iftihar eden rauf orbay, cumhuriyet devrinin bir numaralı yardakçısı olarak vahidettin'e sallamayı da inkar etmemiştir elbette... hatta kendisinin de sürdürdüğünü, çünkü o dönem bunu belli etmek istemediğini de ekleyelim.

    belki çıkarmış olabilirler şimdiki baskılarında, 64'ten evvelki nüshaları bulursanız görürsünüz söylediklerimi...

    ayrıca unutmayın:

    eğer iyi bir ulusalcı olursanız, bir gün rauf orbay'ı görebilirsiniz!
    2 ...