türkiye nin ak parti döneminde kalkınması

entry27 galeri
    25.
  1. eğer rakamlarla konuşacaksak (#22505496) numaralı entride söylenenlerden daha fazlasını söyleyemeyeceğim durum. şunu ilave edebilirim belki http://en.wikipedia.org/w.../List_of_countries_by_GDP _(PPP)_per_capita görüldüğü üzere türkiye kişi başı yıllık milli gelirde 68. sırada. akp döneminde 3.5 kat zenginleştiğimizi zannedenlere rodrik ile bakan şimşek arasında geçen tartışmayı okumalarını tavsiye ederim.

    bunun haricinde, size çok daha basit şeyler anlatayım. serbest piyasa ekonomilerinde devletin ekonomiye etkileri yönetme şeklinde değil, daha çok yönlendirme şeklinde vuku bulur, bulmalıdır. tabi devletin piyasaya ne kadar müdahale edeceği konusunda tartışmalar vardır, o kısım ayrı. fakat serbest piyasada devletin koruyup kolladığı "yandaş" şirketlerle, vizyonu zayıf insanları zengin edip, kendi zenginlerinizi yaratmaya çalışarak, dış mihrak diye diye yabancı yatırımcıyı korkutarak bir yere kadar gelişir ekonominiz. kırk bin defa yazdık, akp dönemi büyüme rakamları ortalamanın cumhuriyet dönemi ortalamasının çok çok üzerinde olmadığını. ama anlayan kim? insan bir zahmet eder de araştırır hiç değilse.

    bakın muhalefetin en önemli argümanlarından birisi olan " zengin daha çok zenginleşti, fakir daha da fakirleşti" iddialarının da gini indexine göre yanlış olduğunu gördüğüm vakit burada öğrendiklerimi paylaşmıştım. çünkü maksat birilerini yerden yere vurmak değil, gerçek neymiş onu öğrenmek.

    elbette şöyle: http://www.sabah.com.tr/E...basi-gelirde-dunya-6siyiz bir habere rastladığınız zaman sinirlerinize hakim olamıyorsunuz. dünyada nüfusu 70 milyondan çok olan zaten topu topu 18 ülke var. http://en.wikipedia.org/w...f_countries_by_population bunların arasında 6. olduk diye dünyanın en zengin 6. milleti olmuşuz sabah gazetesine göre. tabi, bu ülkede salaklık için vergi alınmıyor nasılsa. neden 70 milyondan yukarısını aldıkları da muamma. sırf türkiyeyi olabilecek en iyi sıralamada tutabilmek için herhalde! şimdi bu gazeteyi okuyup da burada yazan adama ben neyi anlatabilirim ki?

    bakın daha da basit şeyler anlatayım isterseniz. siz marka üretmeden, akıl üretmeden, ciddi bir eğitim ve yaratıcılık kapasitesi gerektiren işler üretmeden, kısacası katma değer üretmeden öyle dünyanın en zengin 20 milletinden birisi falan olamazsınız. şöyle düşünün, siemenste çalışan mühendis mustafa bey, medical parkta uzman doktor nihat bey, araba tamircisi ömer usta, amelelik yapan kemal abi. bunları kazandıkları paraya göre sıralayın desem herhalde ömer ustayı veya kemal abiyi ilk sıraya koymazsınız değil mi? hah işte o zaman isviçrenin, finlandiyanın, kanadanın, almanyanın, italyanın, güney korenin olduğu bir listede de türkiyeyi başa koymayın. bu kafayla da bu saydığım ülkelerin hiç birisini geçemeyiz. neden mi? buyrun bakalım.

    binali yıldırım çıkıp şunu söyledi: "Bu internet işlerine çok kafayı takmamak lazım, bunu kullanacaksın, gerisine karışmayacaksın"
    Erdoğan Bayraktar: ‘Biz ara eleman ülkesiyiz, mucit çıkaramayız’
    şimdi bu insanlar bu sözleri neden söylüyorlar? çünkü ortada ciddi şekilde kafa karıştıran bir durum var. evet türkiye 3.5 kat olmasa da yüzde elliden yüksek bir oranda zenginleşti. ama bir taraftan da bakıyorsunuz ki türkiyede yeni yeni markalar türememiş, güney korede olduğu gibi teknoloji ilerlememiş. bakıyorsunuz, bu zenginleşmeden en fazla pay alan adamlar, sırtını devlete dayayan, devlet için iş üreten insanlar/sektörler. adam ihale kazanıyor, alıp başını gidiyor. inşaat sektörü almış başını gitmiş. ama bir samsung, nokia, siemens, ford vs gibi bir marka çıkaramamışız. bilim deseniz, şu anda emin olun türkiyedeki bilimsel çalışmalar akpye rağmen yapılır durumda. asistan maaşları imam maaşlarının gerisinde kalmış, koskoca profesörler trtye çıkarılıp teletabileri oynuyorlar, eğitimde en önemli yerlere getirilen insanların çoğu hırsız, intihal yapmış. geri kalanları da yalakalıkla bir yerlere gelmeye çalışan adamlar. bu insanları sorgulayamıyorsun, medya bu insanların üstüne gidemiyor, kamuoyu bunların üzerinde baskı kuramıyor.

    nereye kadar gelişebilirsin bu zihniyetle? işte buraya kadar. artık yavaş yavaş limitlerimize ulaştık. kimse kendisini kandırmasın dış mihraktı, komploydu diye. o dış mihraklar olmasa akp sittin sene göremezdi iktidarı. o zaman bunun adı globalleşmeydi, dış dünyaya açılmaydı da şimdi mi dış mihrak oldu? milleti aptal yerine koymayın.

    yakın gelecekte ve hatta şu anda bile başlamış olabilir, fede yönelik ciddi bir karalama kampanyası başlatacaklar. bakın buraya yazıyorum. bir bok bildiğimden mi? hayır. sizin bildiğinizin dışında bir şey bilmiyorum. ama akp ve medyasını çok iyi biliyorum. fed piyasadan doları çekmeye başladı. şu anda piyasada yıllık üretilen mal ve hizmetin 15 katı kadar para dolaştığı söyleniyor. bu paralar çekilecek. fed bunu belirli periyotlarla yapıyor zaten, çok yeni bir şey değil. ve economist, yaptığı anketlerde bundan en çok etkilenecek ülkenin türkiye olacağının öngörüldüğünü yazdı. hem de açık ara farkla. neden? çünkü paranın bol olduğu dönemde bazı ülkeler üretimlerini artırıp katma değer üretirlerken, türkiye bu paraları tabiri caizse çar çur etti. akp kendi zenginlerini yaratmak için kullandı bu parayı. başarılı da oldu. ama kış geldi, şimdi artık güneşli günler bitti. ağustos böceği de bunun farkında. işte bu yüzden karın ağrıları, bu yüzden akp medyası şimdiden dış mihraklar şu, bu diyerek ortamı germeye başladılar. ama kusura bakmasınlar, elinizde son bir kale kaldı: ekonomik büyüme rakamları. hele ki o rakamlar bir düşsün, hele ki türkiye ekonomik krizin eşiğine gelsin, o zaman hiç kimse dinlemez dış mihrak falan. ha bundan kim kaybeder? biz kaybederiz tabi.

    son olarak, tüm bunların şu anki süreçle hiç bir alakası yok. türkiyede bir yolsuzluk operasyonu yapıldı. bundan sonra kayış koptu. akpnin ve destekçilerinin şu ana kadarki argümanları:
    - zamanlama manidar
    - paralel devlet
    - dış mihraklar
    - faiz lobisi
    - terör lobisi
    - "millet çalsın ama yapsın der, yolsuzluğun sandığa yansıması olmaz" (a haberde ismi aklın yolu olan bir programda söylendi)
    - milli iradeye saygı

    şimdi o kadar laf salatası arasından birisi bana söyleyebilir mi tüm bu sözlerden hangisi ayakkabı kutularından çıkan paraları açıklayabilir? hangisi yolsuzluğun olmadığı konusunda içimize su serpebilir?

    yok dostum, kusura bakma. halen bile akpnin yolsuzluk yapmadığına inanan insanlara bir şey diyemem. ama "yolsuzluğa rağmen" akpye veya başka herhangi partiye oy veren adam namussuzun önde gidenidir. hiç bir haysiyetli, onurlu vatandaş yolsuzluk yapmış insanlara oy vermez. bu iş bu kadar basit.
    0 ...