şeriat

entry938 galeri
    407.
  1. şeriat din demektir. başka bir şey değil. meşrutiyet döneminde ''şeriat isteriz'' diye ayaklanan kimselere âlim Manastırlı ismail Hakkı, ''Behey şaşkın hainler! Şeriat istenir mi, yoksa işlenir mi? Şeriat istenmez, şeriat işlenir'' diye tepki göstermişti.

    imam rabbanî ve bediüzzaman said nursî'de kendisini bulan ''siyasette tecdid'' anlayışı, açıkça halkın islam'a uygun hale gelmesini ve böylece devletin de islamlaşmasını öngörür. devlet, yukarıdan baskı uygulayarak yeniden bir şeriat algısı oluşturduğunda, çatışma kaçınılmaz olmaktadır.

    hilafetin kaldırımasından duyulan üzüntüye bediüzzaman, ''herkes kendisinin halifesi olsa, hilafete lüzum kalmaz!'' diyerek bir teskin politikasıyla cevap vermişti. izzetbegovic ünlü islam deklerasyonunda, ''gayemiz müslümanların islamlaşması'' der.

    bizim namaz kılmayıp, sünneti terk edip, oruç yerken; aynı şekilde ''şeriat isteriz'' diyerek tutarlı olmamız imkansızdır. şeriat, yaşanacak bir şeydir. zira şeriat dindir. herkes dine uygun yaşarsa, şeriat gerçekleşmiş olur. zaten din, ''iyiliği emr, kötülüğü nehy'' ve tebliğ gibi metodları da içerir. said nursi'nin ifadesine geri dönersek, herkes kendisine hakim olsa; avam tabiriyle ''herkes kapısının önünü süpürse'' bu tartışmaların hiçbiri olmayacaktır.

    ''ama günah işleme hakkı?'' diyebilirsiniz. işte böyle iddialar, dini ideolojileştiren şeylerdir. din ideoloji değil, nizamdır. cemil meriç'in tabiriyle ''müslümanın günah işleme hakkı yoktur! çünkü o cihanşümul hakikatin emrindedir''

    kendi mefhumlarımızla ve kavramlarımızla kavga ediyoruz. neyin ne olduğu belli değil...

    allah yardımcımız olsun.
    4 ...