öncelikle hiç biri nerede doğacaklarsa kendileri karar vermedi. birisi doğduğunda mis kokan şaraplarda yıkandı, diğeri sırf cinsiyeti sebebiyle toprağa gömüldü diri diri.
birisi kim olduğunu öğrenip keşfetsin diye eğitimlerden geçti, diğeri kim olduğunu unutsun diye eğitildi.
birisi için refah içinde yaşıyor olduğu halde hayatı katlanabilirim kılan antidepresanlar, birisi için açlığa katlanmanın en katlanabilirim yanı birilerinin ekmek göndereceği günü beklemek. yani biri tabağındakini bitirmeden sofradan kalkıyor zayıf kalmak adına, diğeri onun artığına dahi muhtaç.
birisi uyurken kocasına yaslar sırtını, öteki işlemesin kurşun diye bulduğu ilk duvara.
bir kadın ekvatora biraz daha yakın olmak için neler vermez ki?