renk olsun
sırf
hatır için ara
bir sabah
eski bir kahvaltıda
içtiğin kahve hatrına
ya da bir gece
içten içe
içlice çekilmiş bir sigara
uzaktaki bir köyde
ufak tefek o kulübede
kışın üşümüş ellerin
hani var ya sıcacık ellerim
bir yudum ıhlamur
çünkü kanyak içmezdin
bir bayram sabahı sıcaklığında
bir düğün şenliğinde
yeni bir başlangıç telaşı olmaksızın
dönmek mi
asla
beklentisizim
cumadan döndük işin başına
tatil
yalnızca tatiller
hani dogum günlerim
yaş günlerin
yas günlerin
yıl dönümlerim
her günüm sensiz tuzsuz
ve bu sabah
aglamaklı
bir simit bir çayım
yine o kapının önünde yalnızım