Hikayeye yeni bir kişi giriyor. Bu kişiye "DD" diyeceğim. "DD" benim eski kız arkadaşım. Lisedeyim o aralar, çocuğum o zamanlar aslında, kız arkadaş kavramı benim için pek birşey ifade etmiyor. Ama yine de bu kız oranın en güzeli. Bende herkesten çok benimle zaman geçirsin istiyorum. O da artık bende ne buluyorsa sürekli benimle. Neyse efendim bu kız oraya arada bir giderdi. O yaz da geleceği tutmuş. Biz kumsalda otururken, o ve bir arkadaşı geldi.
"Ay gördük sizi de bir an inanamadık gerçekten sizmişsiniz! Nasılsınız ya?!?" tarzı bir giriş cümlesi sonucu onlarda yanımıza oturdular. Diğer arkadaşı 20 yaşında o zamanlar, ama akıl yaşı 12, hiç de sevmem kendisini. Neyse. Düzgün bir şekilde onunla da selamlaştım tabi, herhangi bir kırgınlığım yoktu kendisine. Onun da bana yokmuş belli ki. Ben B ile bugünkü muhabbet yattı diye üzülüyordum aslında. Eğer ortamda 3 kişiden fazla insan varsa, ortak paydalar hep genel konular olur. Herkesin bir fikir paylaşacağı abuk subuk konular açılıyor, ben sıkılıyordum. O sırada telefon çaldı. "O" arıyordu. Kapattım. Tekrar aradı. Açtım bu sefer.
"Güzelim müsait değilim, ben eve geçince arayayım seni oldu mu?" dedim. Eğer açmıyorsam ben seni sonra ararım demiştim kaç kez ama, pek anlamak bilmiyordu.
"Pek rahat vermiyor galiba" dedi C. "Öyledir biraz" dedim. Yalnız DD'nin yüzünün düştüğünü hemen farkettim. Fark etmemek için kör olmak gerekirdi. Zaten konuşmaya da daha sonra pek katılmadı. Sürekli yanındaki arkadaşıyla fısıldaştılar, sonra da kalkıp gittiler zaten. Onlar gidince, biz B ile şezlonglardan kalktık, denize yaklaşıp kumsala yattık. Yıldızlar sözlük, güzelliğini anlatmaya lüzum var mı? "C" de geldi benim yanıma yattı.. Da biraz fazla mı yakın yatmıştı sanki?