birkaç gün öncesinde kendimi kötü hissetmeme neden olan hadise.
benliğinize yerleşen terk edilmişlik günün her anında yakanızdadır. "ulan bu seferde olmadı" diyerek içten içe yakındığınız günlerin geceleri de bir ayrı derttir. terk edilmişlik bilinçaltını da kaplamıştır çünkü. işin kötü yanı artısı olan biri tarafından terk edilmek işin en can alıcı kısmı olmuştur. tüm bunları düşünürken uyuyakalıyorsunuz.
rüyadasınız.
"neyse bu rüyayla kafam dağılır en azından" diyorsunuz, başlıyorsunuz rüyayı seyretmeye. bir bakıyorsunuz ki rüya yabancı!! tıpkı yabancı bir film gibi ve alt yazılar yok!! belli belirsiz anlasanız da alt yazılar olmadan yapamayacağınızı anlıyorsunuz.
diğer bir yabancı rüya çeşidi ise ; güzel bir müzikle başlıyor rüya her şey mükemmel görüntü kalitesi falan. bir bakıyorsunuz ki dublaj onun sesinden!! isyan edercesine uyanmak istiyorsunuz uyanamıyorsunuz. uyansanız bile uykunun devamında rüyanın 2. partını görüyorsunuz.
bu bir süre böyle devam ediyor tam alışıyorsunuz bu seferde yabancı rüyalar bitiyor. oyuncu kadrosundan rüya konusunun çeşidine kadar her şey değişiyor. üzülüyorsunuz tabi ama yeni rüyalara ayak uydurmaktan başka çareniz yok.
